Hölderlin tragedyanın konu ve biçimsel özellikleri bakımından drama olduğunu söyler. Bazı açılardan doğru bir tespit çünkü tragedya, yeninin belirişi olan trajik anların, yaşamın içerisinden sanata sızmasının adıdır. Tragedyanın ağırlık noktası, trajik anın, anlatı içerisinde ifade edilmesine dayanır. Bu bakımdan Michael Haneke’nin Amour (Aşk, 2012) filmi antik yunan tragedyalarıyla, özellikle “Oidipus” tragedyasıyla özellikleri açısından örtüşmektedir. Bu deneme, aksiyolojik bakış açısıyla, Amour filminde trajik olanın izini sürerek, tragedyanın tür olarak sinemadaki varlığını araştırmaktadır.
Hölderlin argues that tragedy is a form of drama in terms of its stylistic qualities. This is true in certain respects since tragedy may be defined as the infiltration of the tragic moments of life that herald the emergence of the new, into art. The center of gravity in tragedy is the articulation of the tragic moment within the narrative. In this respect, Michael Haneke’s Amour (2012) bears the qualities of an ancient Greek tragedy, especially those of the Oedipus Cycle. This essay adopts an axiological perspective to identify the traces of tragedy as a literary genre in cinema by following the traces of tragedy in Amour.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Değini |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 13 Mart 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 7 Sayı: 1 |
sinecine TR DİZİN ve FIAF tarafından taranmaktadır.