Öz
Dünya’nın önemli film festivallerinden biri olan Amsterdam Uluslararası Belgesel Film Festivali’nin 34’üncüsü 17-28 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Hem ulusal hem de uluslararası alanda belgesel kültürünü teşvik etmek adına 1988 yılında düzenlenmeye başlanan festival, günümüzde belgesel film sektöründe önemli bir yere sahiptir. Koronavirüs salgını nedeniyle bir önceki yıl büyük ölçüde çevrimiçi gerçekleşen festival, bu yıl sinema salonlarına dönerek filmleri seyircileriyle buluşturmayı hedeflemektedir. Film izleme deneyiminin değişmesi ve seyirciyle etkileşimin artması, festivaller için önemli bir boyutu oluşturmaktadır. Bununla birlikte değişen film çekim teknikleri ve beraberinde getirdiği farklı anlatım olanakları, festival programlanmasındaki değişimlerin bir başka boyutudur. Bu filmlerin görünür olabilmesi, seyirciye ulaşabilmesi festivallerin salt film gösterim yeri olmadıklarını kanıtlamak için de bir fırsattır. Çeşitlilik ve eşitlilik ilkelerini hedef koyarak 2017 yılından itibaren dönüşme giden Amsterdam Uluslararası Belgesel Film Festivali, festivalin sanat direktörlüğünden festivalin kapsamının genişletilmesine kadar bir dizi adımlar da atar. Festivalin bu yılki durumundan bilgilerin de yer alacağı yazıda, festivalin kısa tarihinden başlayarak, festivalin dönüşümü ve programlanmasından bahsedilerek; festivalin hedeflediği ilkelerin ne kadarına ulaşılabildiği ve devamlılığının önemi ele alınacaktır.