Çalışmada, The Dark Knight (Kara Şövalye, Christopher Nolan, 2008) filmindeki Joker karakteri ve Nietzsche’nin üstinsan anlayışının benzerliği gösterilecektir. Bu bağlamda Nietzsche’nin felsefesinin temelleri ve Joker’in eylemleri/düşünceleri arasındaki doğrudan paralellikler ortaya konacaktır. Nietzsche’ye göre toplum öncesi efendilerin en büyük özelliği mesafe pathosudur ve diğer insanları araç olarak görmeleridir. Joker için diğer insanlar tamamen araçtır. Nietzsche’ye göre hakikat yoktur, insanlar ahlaki değerlerin gerçek olduğuna inanabilmek için hakikatler uydururlar. Yaşam güç istencidir. Değer sistemlerinin temelinde anlamsızlıktan, acıdan kaçma isteği, bir avuntu arayışı vardır. Ancak hepsi yaşamı değersizleştirir ve nihilizmin taşlarını döşerler. Joker’in bütün çabası insanlara bu anlamsızlığı göstermektir. O yüzden sürekli “neden bu kadar ciddisin?” diye sorar. Ahlakın altında insanların güç istençleri yatar. Kendilerini kandırırlar. Joker insanlara bu ikiyüzlülüklerini göstermeye çalışmaktadır. Nietzsche için adalet; eşitlik değil, güçlü ve güçsüzün ortaya çıkmasıdır. Kaos bunu sağlayan şeydir. Joker de kaosu adil olarak görmektedir. Joker hem yıkıcıdır hem de değerleri yeniden değerlendirmektedir. Joker varolan toplumsal değerleri önemsememekte, acıdan kaçmamakta ve sürekli tehlikeye atılmaktadır. Acıdan kaçmaması, yaşamı bir bütün olarak olumlaması (Dionysoscu Evet) bir üstinsan tavrıdır. Joker geçmişini herkese farklı anlatır çünkü Nietzsche’ye göre üstinsan belleğinin ağırlığından kurtulmuştur. Bengi dönüş öğretisine göre herhangi bir anın oluşması için sonsuzluk gerekmiştir. Tek bir anı olumlamak oluşu bütünüyle olumlamak demektir. Oluş olumlandığında ise insan; zihnini geçmişte bırakan hınç, vicdan azabı, pişmanlık gibi onu edilgin ve tepkisel kılan bütün duygulardan kurtulacaktır. Çileci idealin temsilcisi düşmanı Batman’i öldürmek istememesinin sebebi de bengi dönüş gereği rakibinin aslında hep geri gelmesidir. Batman sürünün değerlerinin koruyucusu çobandır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Mayıs 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Özel Sayı (2) Mayıs 2020 |