Film ve felsefe arasındaki ilişki yaygın şekilde, felsefe problemlerinin beyazperdeye yansıması olarak ya da sinemaya dair estetik problemlerin felsefenin kavramlarıyla tartışılması olarak karşımıza çıkar. Stanley Cavell’ın film ontolojisinin film ve felsefe arasında kurduğu ilişkinin bu açıdan ayrıksı bir niteliği olduğu söylenebilir. Cavell filmi ontolojik açıdan ele alır. Bunu yaparken de Wittgenstein’ın geç döneminde sunduğu teorik çerçeveye başvurur. Wittgenstein’ın anlam kuramına referansla, görünüş ile gerçek arasındaki ayrımı reddeden Cavell’a göre görüntü, bir gerçekliğin görüntüsü değil; bilakis gerçeğin kendisidir. Ona göre modern felsefenin görünüş ile bu görünüşün tezahürü olduğu gerçeği birbirinden ayıran tutumu bir yanılsamadır. Cavell bu Wittgensteincı tutumunu fotoğrafik görüntünün ontolojisiyle temellendirir. Bu ontolojiye göre fotoğraf kendi dışında bir gerçeğin görüntüsü değil, otonom bir gerçekliktir. Cavell daha sonra fotoğrafik görüntüye atfettiği bu ontolojik yapıyla sinemayı anlamaya çalışır. Film Dünyasının gerçekliği ve izleyicinin gerçek dünyasının film dünyası ile temassızlığı ikili bir ontolojik yapı oluşturur. Cavell bu ontolojik ikiliğin izleyici üzerindeki etkisi ile felsefi şüphecilik arasında bir paralellik kurar. Bu sebeple filmi şüpheciliğin hareketli görüntüsü olarak adlandırır. Cavell için filmin dünyası, izleyenin varlık ve yokluk arasında şüphede kaldığı büyülü bir dünyadır.
Bu çalışmada, Cavell’ın fotoğrafik görüntüye atfettiği ontolojik statünün ve film ile felsefi şüphecilik arasındaki ilişkiyi açık kılmayı hedeflemekteyim. Bunun yanı sıra Cavell’ın film ile felsefe arasında kurduğu ilişkinin, filmi bir felsefe sahnesi olarak kullanması nedeniyle alışılmışın dışında bir niteliği olduğu iddia edilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 9 Ekim 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 6 Sayı: 11 - Özel Sayı (3) 2021 |