This study aims to deal with and analyse how the American Board missionaries viewed both the process leading to the Lausanne Conference and the Treaty of Lausanne through the Missionary Herald, the journal of the American Board and to cast a light upon the views of America and the missionaries towards the new Ankara government within the framework of the Treaty of Lausanne. Thus, it is intended to show on which basis America built its relations with the newly established Turkish state after the collapse of the Ottoman State, and on which principles of this relationship are founded.
In line with this purpose, the process leading to the Treaty of Lausanne and the Lausanne Treaty has been chosen as an example. In other words, case study analysis, one of the qualitative research patterns, was used to understand and evaluate the relations between the United States and the newly established Turkish state, and the study was mainly based on the information given by the American Board missionaries regarding the Lausanne Treaty. The data obtained were analysed through the descriptive analysis method, which allows the data to be summarised and interpreted within the framework of predetermined themes and to examine the cause-effect relationship in the quotations.
As a result of the Treaty of Lausanne, missionary organisations were now completely subjected to Turkish law and lost their foreignness and privileges. For the American Board missionaries in Turkey, the behaviour of the American government officials that led to all these developments were considered "tragic mistakes that could not be corrected". Despite this view, the treaty made it possible to make more precise plans for the continuation of missionary initiatives in Turkey. The rights and privileges expected in the work to be carried out were finalised with this treaty.
The Lausanne Conference The Lausanne Treaty The United States of America American Board Missionaries James L. Barton Ismet Pasha
-
-
-
-
Bu çalışma, Amerikan Board’un yayın organı Missionary Herald aracılığıyla Amerikan Board misyonerlerinin Lozan Konferansı sürecine ve Lozan Antlaşması'na nasıl baktıklarını ele almayı ve analiz etmeyi, ayrıca Lozan Antlaşması çerçevesinde Amerika'nın ve misyonerlerin yeni Ankara hükümetine bakışına ışık tutmayı amaçlamaktadır. Böylece Amerika'nın yeni kurulan Türk devletiyle ilişkilerini hangi temeller üzerine inşa ettiği ve bu ilişkinin hangi ilkelere dayandığı tespit edilmeye çalışılacaktır.
Bu amaç doğrultusunda bir yargıya varabilmek için Lozan Antlaşması ve antlaşmaya giden süreç örnek olarak seçilmiştir. Yani ABD ile yeni kurulan Türk devleti arasındaki ilişkileri anlayabilmek ve değerlendirebilmek için nitel araştırma desenlerinden biri olan örnek olay analizi kullanılmış ve çalışma ağırlıklı olarak Amerikan Board misyonerlerinin Lozan Antlaşması sürecine ilişkin verdikleri bilgilere dayandırılmıştır. Elde edilen veriler, verilerin önceden belirlenmiş temalar çerçevesinde özetlenip yorumlanmasına ve alıntılardaki neden-sonuç ilişkisinin incelenmesine olanak sağlayan betimsel analiz yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir.
Elde edilen veriler doğrultusunda Lozan Antlaşması neticesinde, misyoner örgütleri tamamen Türk yasalarına tabi olmuş, yabancılıklarını ve ayrıcalıklarını kaybetmişlerdir. Türkiye'de görev yapan Amerikan Board misyonerleri, tüm bu gelişmelere yol açan ABD hükümet yetkililerinin davranışları "düzeltilemeyecek trajik hatalar" olarak değerlendirmişlerdir. Bu görüşe rağmen antlaşma, Türkiye'deki misyonerlik girişimlerinin devamı için daha kesin planlar yapılmasını mümkün kılmıştır. Yürütülecek çalışmalarda beklenen hak ve ayrıcalıklar bu antlaşma ile kesinleşmiştir.
Lozan Konferansı Lozan Antlaşması Amerika Birleşik Devletleri Amerikan Board Misyonerleri James L. Barton İsmet Paşa
-
-
-
-
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Yakınçağ Amerikan Tarihi, Yakınçağ Tarihi (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Proje Numarası | - |
Yayımlanma Tarihi | 30 Mayıs 2024 |
Gönderilme Tarihi | 21 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 29 Mart 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |