Ulubey Kanyonu Uşak’ın 35 km güneyinde bulunmaktadır. Kanyon Ulubey ilçesinin do-ğusundaki Yavu Çayı (Kazancı Deresi) ve Banaz Çayının geçtiği alanda oluşmuştur. Ulu-bey Kanyonu ülkemizin önemli kanyonlarından birisidir. Doğa turizmi açısından değerlen-dirilmesine rağmen kanyonun arkeolojik zenginliği ve iskân tarihi yeterince bilinmemekte-dir. Bu makalede kanyonun tarih, arkeoloji ve kültür turizmi açısından var olan zenginliği ortaya koyulmaktadır. Ulubey Kanyonu içerisinde Adatepe, Köseler Höyüğü, Yeni Asar ve Eski Asar, Kocatarla Höyüğü, Salma-Mera Tepe, Hasköy Asarı, Öbek Adası (Gücü Gö-bek), Pepouza, Clandras köprüsü ve antik su kanalları gibi çok sayıda tarihi ve arkeolojik kalıntı bulunmaktadır. Ulubey Kanyonunda yerleşim Neolitik Çağda başlamıştır (MÖ 7000) ve günümüze kadar kesintisiz bir şekilde devam etmiştir. İnsanlar en az 9000 yıldır buradaki kanyon içerisinde yerleşim kurarak barınmış ve kanyonun imkânlarından yarar-lanmıştır. Kanyon içindeki bu tarihi alanların ve arkeolojik kalıntıların bir rota oluşturarak kültür turizmi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Nitekim kanyon içerisinde yer alan Banaz Çayı üzerindeki Clandras köprüsü ve Pepouza antik kenti ile Salma-Mera Tepe’de oluşturulacak yürüyüş rotası kanyon içinde önemli bir güzergahı oluşturabilir. Salma-Mera Tepe’de bulunan kaya altı sığınakları hem görsellik açısından hem de kültür turizmi açısından değerlendirilmesi önem arz etmektedir. Yavu Çayı üzerinde ise Adatepe ve Yeni Asar üzerinden güneye doğru olan güzergah takip edilebilir. Kanyon için en büyük dezavantaj ise Dokuzsele ve Yavu Çayı üzerinden gelen kirli suların oluşturduğu kötü koku ve çeşitli atıkların vermiş olduğu zararlardır. Bu nedenle buradaki evsel ve kimyasal atıkların engellenmesi ve temizlenmesi gerekmektedir.
Bu çalışma Ordu Üniversitesi BAP Koordinatörlüğü (A-1835) ve Türk Tarih Kurumu tarafından desteklenmiştir.
Bu çalışma Ordu Üniversitesi BAP Koordinatörlüğü (A-1835) ve Türk Tarih Kurumu tarafından desteklenmiştir.
Ulubey Canyon is located 35 km south of Uşak. The canyon was formed in the area where Yavu Stream (Kazancı Stream) and Banaz Stream pass in the east of Ulubey district. Ulu-bey Canyon is one of the important canyons of Turkey. Although it is evaluated in terms of nature tourism, the archaeological richness and settlement history of the canyon are not well known. This article reveals the richness of the canyon in terms of history, archeology and cultural tourism. There are many historical and archaeological ruins in the Ulubey canyon, such as Adatepe, Köseler Mound, Yeni Asar and Eski Asar, Kocatarla Mound, Salma-Mera Tepe, Hasköy Asarı, Öbek Island (Gücü Göbek), Pepouza, Clandras Bridge and ancient water channels. Settlement in the Ulubey canyon started in the Neolithic Age (7000 BC) and has continued uninterruptedly until today. People have settled in the can-yon and benefited from its opportunities for at least 9000 years. Ulubey Canyon has im-portant potential in terms of tourism. The historical sites and archaeological ruins within the canyon should be evaluated within the scope of cultural tourism by creating a route. As a matter of fact, the Clandras Bridge over the Banaz Stream in the canyon and the wal-king route to be created between the ancient city of Pepouza and Salma-Mera Tepe may constitute an important route within the canyon. It is important to evaluate the rock shel-ters in Salma-Mera Tepe both in terms of visuality and cultural tourism. On the Yavu Stream, the route towards the south can be followed via Adatepe and Yeni Asar. The big-gest disadvantage for the canyon is the bad smell caused by the dirty water coming from Dokuzsele and Yavu Stream and the damage caused by various wastes. For this reason, domestic and chemical wastes here need to be prevented and cleaned.
Bu çalışma Ordu Üniversitesi BAP Koordinatörlüğü (A-1835) ve Türk Tarih Kurumu tarafından desteklenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Yerleşim Arkeolojisi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Proje Numarası | Bu çalışma Ordu Üniversitesi BAP Koordinatörlüğü (A-1835) ve Türk Tarih Kurumu tarafından desteklenmiştir. |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2024 |
Gönderilme Tarihi | 10 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 19 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 8 Sayı: 2 |