The process that began on October 7, 2023, and continued with the overthrow of the Syrian regime on December 8 has led to a significant geopolitical transformation in the Middle East. As the global competition between the United States and China becomes more pro-nounced in the region, other regional actors, such as Turkey, Qatar, Saudi Arabia, and Is-rael, have started to assume more influential roles in this new era. The weakening of Hez-bollah in Lebanon, coupled with the fall of the Assad regime, has further increased Syria’s geopolitical significance within the broader context of great power rivalry.Historically, Syria has been a country that has attracted the attention of major powers due to its geopoli-tical position. Located at the heart of the Middle East, Syria lies at the intersection of vari-ous global and regional dynamics. As a result, developments in Syria are of great interest not only to regional actors but also to global powers. Following the regime change in Sy-ria, Türkiye has moved swiftly to strengthen its relations with the new administration. Actively participating in Syria’s reconstruction efforts, Turkey aims to enhance its geopoli-tical influence in the Eastern Mediterranean by signing a potential Exclusive Economic Zone (EEZ) agreement with Syria. In this article, it is aimed to examine the major geopoli-tical transformation in the Middle East, which started on October 7, 2023 and continued with the overthrow of the regime in Syria on December 8, through an explanatory case analysis method. In this context, the Structuralist Approach claims that the reasons for the regime change on December 8 occurred as a result of the dissolution of social and economic structures, as well as the influence of geopolitical competition.
7 Ekim 2023 tarihinde başlayan ve 8 Aralık’ta Suriye’deki rejimin devrilmesiyle devam eden süreç, Orta Doğu’da büyük bir jeopolitik dönüşüm yaratmıştır. ABD ve Çin arasındaki küresel rekabetin Orta Doğu’daki yansımaları belirginleşirken, Türkiye, Katar, Suudi Arabistan ve İsrail gibi diğer bölgesel aktörler de bu yeni dönemde daha etkili roller üstlenmeye başlamıştır. Lübnan’daki Hizbullah’ın zayıflaması, Esed rejiminin devrilmesi ve büyük güçler arasındaki rekabet bağlamında Suriye’nin jeopolitik önemi daha da artmıştır. Suriye, jeopolitik konumu nedeniyle tarih boyunca büyük güçlerin ilgisini çeken bir ülke olmuştur. Orta Doğu’nun kalbinde yer alan Suriye, farklı küresel ve bölgesel dinamiklerin kesişim noktasında bulunmaktadır. Bu nedenle, Suriye’deki gelişmeler sadece bölgesel aktörleri değil, küresel güçleri de yakından ilgilendirmektedir. Türkiye, Suriye’deki rejim değişikliği sonrası yeni yönetimle ilişkilerini hızla geliştirme yoluna gitmiştir. Suriye’nin yeniden inşasında rol oynayan Türkiye, Suriye ile olası bir Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) anlaşması yaparak, Doğu Akdeniz’deki jeopolitik etkisini artırmayı hedeflemektedir. Ayrıca Katar ile birlikte Suriye üzerinden Avrupa’ya doğal gaz taşımayı amaçlayan yeni boru hattı projeleri ile de küresel ve bölgesel alanda önemli bir jeopolitik hamle yapmaktadır. Bu makalede 7 Ekim 2023 tarihinde başlayan ve 8 Aralık’ta Suriye’deki rejimin devrilmesiyle devam eden Orta Doğu’da büyük bir jeopolitik dönüşüm vaka analizi yöntemi ile açıklayıcı vaka analizi yoluyla incelenmesi hedeflenmiştir. Bu bağlamda Yapısalcı Yaklaşım ile 8 Aralık’taki rejim değişikliğinin nedenlerinin toplumsal ve ekonomik yapıların çözülmesinin bir sonucu olarak jeopolitik rekabetin de etkisiyle gerçekleştiğini iddia etmektedir.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Sosyolojide Bölgesel Gelişme ve Küreselleşme, Yeniçağ Ortadoğu Tarihi |
| Bölüm | Araştırma Makaleleri |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 18 Nisan 2025 |
| Kabul Tarihi | 20 Mayıs 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 9 Sayı: 1 |