20. yüzyılın sonu ve 21. yüzyılın başında; din sosyolojisi hem teorik hem de empirik araştırmalarda dikkat çekici bir ivme kazandı. Ortak bilimsel görüş, modernleşme teorisiyle ilişkilendirilen klasik sekülerleşme tezinin yanıltıcı ve basit olduğunu, ya da esasen Kuzey Avrupa’yla ilgili olduğunu savunmaktadır. Avrupa sınırlarının ötesinde dinin politikada, kültürde ve toplumda büyük bir rol oynamaya devam ettiğine dair çok sayıda kanıt vardır. Gelişen dünyadaki şehirleşmeyle birlikte dini canlanma ve dindarlıkta bir artış meydana gelmiştir. Din, bu yüzyılda
küresel ölçekte politik ve ideolojik mücadelelerde etkili bir faktör olacaktır. Bununla birlikte bu politik çatışmaya odaklanmanın tek olumsuz tarafı radikal İslam ve dini şiddetin diğer tezahürleri üzerinde aşırı bir yoğunlaşmanın söz konusu olmasıdır
Tüketicilik küreselleşme maddecilik post sekülerleşme halk dinleri ruhanilik
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | ÇEVİRİ MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 8 Ağustos 2015 |
Gönderilme Tarihi | 8 Ağustos 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 6 Sayı: 11 |
Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.