Yüce Allah “oku” emri ile özelde Hz. Peygamber’e genelde ise tüm Müslümanlara okumayı ve öğrenmeyi emretmiştir. İslâm dininin ilme ve ilim öğrenmeye vermiş olduğu büyük önem neticesinde Hz. Peygamber, ilmin öğrenilmesi ve öğretilmesi konusunda Müslümanları sürekli teşvik etmiş, bu konuda kadın-erkek ayrımı yapmamıştır. Ancak konu ile ilgili hadisler incelendiğinde Rasûlullah’ın (s.a.s.) ilmin öğrenilmesi ve başkalarına öğretilmesi hususundaki tavsiyelerinin yanı sıra bazı hadislerinde ashâbından bildikleri birtakım hususları gizlemelerini istediği ya da sahâbeden bir kısmının bildikleri bazı şeyleri insanlardan gizlemeyi bizzat tercih ettikleri görülmektedir. Söz konusu rivâyetler ilmin tebliğ edilmesi ile ilgili hadislere zahiren aykırılık arz etmektedir. Meselenin doğru bir şekilde anlaşılması ise esasında Hz. Peygamber’in eğitim metodunu anlamaya bağlıdır. O (s.a.s.) insan yetiştirmeyi en güzel şekilde yapmış, bunu yaparken de ashâba yönelik eğitiminde çeşitli yolları tercih etmiştir. Bunlar içerisinde soru sormak, cevap vermek, örnek olay ile anlatımda bulunmak, muhatabın durumunu gözetmek, yazıp-çizmek, teşbihte bulunmak gibi yöntemler yer almaktadır. Klasik hadis eserleri incelendiğinde Hz. Peygamber’in bu şekildeki eğitim ve öğretim metotlarını gösteren pek çok hadisin bulunduğu görülmektedir. Söz konusu hadislerden yola çıkarak muhaddisler eserlerinde Hz. Peygamber’in talim ve terbiye metoduna işaret eden başlıklara yer vermiştir. Örneğin Buhârî, Sahîh’inin ‘ilim’ kitabında açmış olduğu bâblarda Hz. Peygamber’in metoduna işaret eden çeşitli başlıklara yer vermiştir. Bu başlıklar içerisinde konumuzu ilgilendiren temel iki başlık bulunmaktadır. Bunlardan ilki “Bazı insanların anlayışlarının yetersiz kalmasından ve daha ağır bir duruma düşmelerinden korkarak bazı tercihleri terk eden kimse bâbı”, ikincisi ise “Anlayamamaları korkusundan dolayı ilmi, bir topluluktan başka bir topluluğa tahsis eden kimse bâbı”dır. Bu başlıkların, Hz. Peygamber’in talim ve terbiye metodundan mülhem açıldığı söylenebilir. Çalışma konusunu ilgilendiren hadis de bu başlıklardan birinde zikredilmektedir. Söz konusu hadisin muhtevasına bakıldığında Hz. Peygamber’in Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şahitlik eden kimseye cehennemin haram kılındığı bilgisini Muâz b. Cebel’e bildirdiği görülmektedir. Muâz b. Cebel de bu müjdeyi insanlara söylemek için izin istemiş, fakat Hz. Peygamber “Eğer haber verirsen bu bilgiye güvenirler.” diyerek izin vermemiştir. Muâz b. Cebel bu bilgiyi bir müddet insanlardan gizlemiştir. İlmin öğrenilmesi ve öğretilmesi hususundaki bu gibi farklı rivâyetler Hz. Peygamber’in eğitim metodunu bütüncül bir bakışla incelemeyi gerekli kılmıştır. Zira hadislere parçacı yaklaşım doğru anlama önündeki en büyük engellerden biridir. Bu amaçla yapılan çalışmada öncelikle ilim kavramı ve Hz. Peygamber’in ilme verdiği önem kısaca ele alınmış, ardından Hz. Peygamber’in eğitim metodu incelenmiştir. Bunun tespitinde ise Buhârî’nin Sahîh’i tercih edilmiştir. Yine Hz. Peygamber’in sahâbenin geneline yönelik tavrı ile sahâbeden bir kısmına yönelik tavrı üzerine başlıklar açılarak konu izah edilmeye çalışılmıştır. Yapılan araştırma sonucunda ilmin tebliğ edilmesine aykırı rivâyetlerin nasıl anlaşılması gerektiği sorusunun cevabı Hz. Peygamber’in eğitim metodu çerçevesinde değerlendirilerek bulunmuştur. Netice itibarıyla Hz. Peygamber ile Muâz b. Cebel arasından geçen diyaloğun arka planında Hz. Peygamber’in eğitim metodunda muhatabın durumunu gözettiği tespit edilmiştir.
Islam has given a great deal of importance to the learning and teaching of knowledge. As is known, the first revelation was revealed with the command “Read!”. With this verse, Allah Ta’ala commanded the Prophet (pbuh) in particular and all Muslims in general reading and learning. As a result of the great importance that Islam gives to knowledge and learning, the Prophet constantly encouraged Muslims to learn and teach every necessary knowledge whether its religious or scientific without discriminating between men and women in this regard. In addition to his recommendations on learning knowledge and teaching it to others, in some of his hadiths, the Messenger of Allah (pbuh) asked his Companions to conceal some of the things they knew or some of the Companions themselves preferred to hide some of the things they knew from people. The narrations on the subject are in apparent contradiction to the hadiths on communicating knowledge. A proper understanding of the issue depends on understanding the Prophet’s method of education. He (pbuh) did human upbringing in the most beautiful way. This, of course, was realized through his method of instruction and training. The Prophet preferred various ways in his education of his companions. These include methods such as asking questions, giving answers, explaining with an example, observing the situation of the interlocutor, writing and drawing, and using similes. When classical hadith works are examined, there are many hadiths that show the Prophet’s method of education and teaching. Inspired by these hadiths, the muhaddithis opened titles in their works that point to the Prophet’s method of instruction and training. For example, al-Bukhārī opened several chapters in his main section on knowledge that refer to the Prophet’s method. Among these chapters, there are two main chapters that are relevant to our topic. These titles are: “Sub-chapter: Whoever leaves out some choices, fearing that some people’s understanding of them will fall short and they will fall into something worse” and “Sub-chapter: Who assigns knowledge to some people but not to others, because he does not want them to understand”. It is possible that these titles were inspired by the Prophet’s method of instruction and discipline. The hadith that concerns our subject of study is also mentioned under one of these headings. When the content of the hadith in question is examined, it is seen that the Prophet told Mu‘āz b. Jabal that hell is forbidden to the one who testifies that there is no god, but Allah and that Muhammad is the Messenger of Allah. Mu‘āz b. Jabal asked for permission to inform the people of this good news, but the Prophet refused, saying, “If you inform them, they will trust this information”. So Mu‘āz b. Jabal concealed this information from people for a while. Such different narrations about learning and teaching knowledge necessitated a holistic view of the hadiths and the Prophet’s method of education. A fragmentary approach to hadiths is one of the biggest obstacles to correct understanding. In this study, firstly, the concept of knowledge and the importance of knowledge given by the Prophet was briefly discussed, and then the Prophet's method of education was analyzed. In determining this, al-Bukhārī’s Sahih, one of our most basic hadith sources, was preferred. Again, the subject was explained by opening titles on the Prophet’s attitude towards the generality of the Companions and his attitude towards some of the Companions. As a result of the research, it has been seen that the answer to the question of how the narrations against the transmission of knowledge should be understood is within the Prophet's method of education. In this context, it was seen that the Prophet’s method of education was effective in the background of the dialog between Mu‘āz b. Jabal and the Prophet.
Hadith Prophet Concealment of Knowledge Mu‘āz b. Jabal Method
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hadis |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 12 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 8 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 18 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 35 |
Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.