Nitel araştırma yöntemlerini kullanan araştırmacılar için saha çalışmasında katılımcı ile kurulan yakınlık ya da uzaklık, araştırma için toplanacak verilerin niteliğini doğrudan belirlemektedir. Bu nedenle günümüzde sıklıkla kullanılan bir süreç olarak da nitelendirilebilecek etnografi gibi araştırma yöntemlerinde araştırmacı-katılımcı yakınlığı en sık tartışılan konulardan biridir. Katılımcı ile yakınlığın olmadığı bir etnografik araştırma yürütmenin imkânsızlığı ile birlikte araştırmacı-katılımcı arasındaki sınırların etik konular göz önünde bulundurularak nasıl çizileceği önemli ve tartışılan bir konu haline gelmiştir. Bu çalışmada Türkçe etnografi literatüründe oldukça az ele alınan ancak bir o kadar da merak konusu olan araştırmacı-katılımcı yakınlığının imkân ve sınırlarını tartışmak ve gerçekleştirilen saha çalışmasındaki gözlem ve deneyimler ışığında değerlendirmek amaçlanmıştır. Bu çalışmada özellikle düşünümsellik, arkadaş yakınlığı ve diyalojik kavramlarına odaklanılmaktadır. Etnografik süreçle yürütülen saha araştırmasında oto-etnografi literatürünün tartışmalarında da faydalanarak araştırmacı-katılımcı yakınlığına ilişkin sorular çerçevesinde bir değerlendirme yapılmıştır.
etnografi düşünümsellik araştırmacı katılımcı yakınlığı diyalojik
Etik rapor, MSGSU Etik komisyonu tarafından verilmiştir.
2219 Tübitak
For researchers using qualitative methods, the closeness or distance formed with the participant during field study impacts the quality of the data obtained for the purpose of the research. As a result, researcher-participant closeness is one of the most commonly addressed concerns in research methodologies such as ethnography, which may be defined as a common practice today. With the inability of performing ethnographic research without closeness with the participant, determining the boundaries between the researcher and the participant in regard to ethical concerns has become an essential and sensitive issue. This study aims to discuss the possibilities and limitations of researcher-participant closeness, which has been little discussed in the Turkish ethnography literature but is also a subject of curiosity, and to evaluate it in the light of observations and experiences in a field study. This study aims to discuss the possibilities and limitations of researcher-participant closeness, which has been little discussed in the Turkish ethnography literature but is also a subject of curiosity, and to evaluate it in the light of observations and experiences in a field study. In the field research carried out with the ethnographic process, an assessment is made within the framework of questions related to researcher-participant closeness, also benefiting from the discussions of auto-ethnography literature.
ethnography reflexivity researcher-participant closeness and dialogic
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Bölgesel Çalışmalar |
Bölüm | Kavramsal Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2024 |
Gönderilme Tarihi | 21 Ağustos 2024 |
Kabul Tarihi | 27 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 5 Sayı: Innovative Conceptual Approaches to Social Sciences |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.