Objective: In this study, it’s aimed to examine biological and psychosocial risk perceptions, and expectations of life after treatment of the healthcare personnel who were diagnosed as covid-19 positive while working at the pandemic hospital and resumed after their treatments.
Materials and Methods: In line with the purpose of the study, a case study method was adopted in the qualitative research approach. Among the purposive sampling methods, maximum diversity sampling is used for the sample of the study that is 13 healthcare workers working in different units and levels who have worked in the pandemic period. As the data collection tool, semi-structured form was used, and the data obtained through interview questions were transcribed word-by-word and analyzed using the content analysis technique using the Maxqda program.
Results : The most common theme during the pandemic is “worry” which is a subcode of “negative feelings” under the “psychological factors” theme and the second most common dimension is “family” code under the theme of “social factors”.
Conclusion: Even though some of the employees were working at the pandemic hospital, the belief that the risk of coronavirus infection was low to them was the most striking subject in the research process. This situation has been examined from the perspective of unrealistic optimism theory. It is explained by the assumption that information processing errors are made about the risks of the work or the tendency to deny the risk to reduce anxiety. Although the studies carried out in both aspects provide temporary relief for individuals, we think that the increase in this situation may reduce the behavior of taking measures against risks in individuals.
Amaç: Bu araştırmada, pandemi hastanesinde görevli, covid-19 pozitif tanısı olan ve tedavi sonrası tekrar göreve başlayan sağlık çalışanlarının, biyolojik ve psikososyal risk algılarını ve tedavi sonrası yaşama dair beklentilerini incelemek amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntemler: Çalışmanın amacı doğrultusunda nitel araştırma yaklaşımında örnek olay yöntemi benimsenmiştir. Çalışmanın örneklemi, amaçlı örnekleme yöntemleri arasında, maksimum çeşitlilik örneklemesi ile pandemi sırasında görev almış farklı birim ve kademelerde görevli 13 sağlık çalışanıdır. Veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış form kullanılmış ve yüz yüze görüşme sorularından elde edilen veriler, kelimesi kelimesine transkripte edilerek Maxqda Programı kullanılarak içerik analizi tekniği ile incelenmiştir.
Bulgular: Pandemi sürecinde en sık geçen temanın “psikolojik faktörler” teması altında “olumsuz duygular” alt kodu olan “kaygı”, ikinci en sık geçen boyutun “sosyal faktörler” teması altında “aile” kodu olduğu görülmektedir.
Sonuç: Araştırma sürecinde en dikkat çeken konu; çalışanların bir kısmının pandemi hastanesinde görevli olmalarına rağmen, kendisine koronavirüs bulaşma riski olasılığının düşük olduğuna inanmaları olmuştur. Bu durum, gerçekçi olmayan iyimserlik kuramı perspektifinde ele alınmıştır. Yapılan işin riskleri konusunda bilgi işleme hataları yapıldığı varsayımına veya kaygıyı azaltmak için riski inkar etme yoluna başvurulması şeklinde açıklanmaktadır. Her iki yönde yapılan çalışmalar bireylerde sürece dair geçici rahatlamalar sağlasa da bu durumdaki artışın bireylerde risklere karşı tedbir alınması davranışını azaltabileceğini düşünüyoruz.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 24 Şubat 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |
SMJ'de yayınlanan makaleler, Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı kapsamında lisanslanır