Amaç: Bu
çalışmanın amacı ünitemizde RDS tanısı ile takip ve tedavi ettiğimiz preterm
bebeklerdeki BPD görülme oranı, bu bebeklerin klinik ve demografik verileri ve
risk faktörleri paylaşılarak gelişen yenidoğan yoğun bakım tekniklerine rağmen
hastalığın süreçten nasıl etkilendiğinin belirlemesidir.
Gereç ve Yöntemler: Meram
Tıp Fakültesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi'nde 2017 Ocak ile 2018 Mart ayları
arasında, prematürelik nedeniyle yatırılarak RDS tanısı ile sürfaktan verilen
ve izlemlerinde BPD tanısı alarak, tedavi verdiğimiz 10 olgunun dosyalarından
verileri kaydedildi.
Bulgular: Ocak
2017- Mart 2018 arasında 10 (%13,3) hasta BPD tanısı aldı. Ortalama doğum
haftası 26,5 ±1,64 (25-29), ortalama doğum
kilosu 821,8 ± 236,9 gr (1378-490) idi.
Olguların 7 (%70) tanesi 28 haftanın altında ve 9 (%90) tanesi 1000 gr’ın
altında idi. Olguların 8 (%80) tanesi erkek, 2 (%20) tanesi kızdı. Olgular
ortalama 19,35± 19,52 (1,5-41) gün invaziv, 25,6± 11,76 (4-43) gün non-invaziv
mekanik ventilasyon ile solunum desteği aldı. Serbest oksijen ihtiyaçları eve
oksijen ile taburcu olan ağır BPD’li 1 hasta hariç ortalama 39,5±17,19 (69-14) gün sürdü.
Sonuç: Sonuç olarak yenidoğan bakım uygulamalarındaki tüm gelişmelere
rağmen BPD ciddi bir sorun olmaya devam etmektedir. Çalışmamızda da
prematürite, düşük doğum ağırlığı, invaziv mekanik ventilasyon uygulama süresi,
yoğun ve uzun süreli oksijen desteği BPD’nin zemin hazırlayan risk faktörleri
olarak öne çıkmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2018 |
Gönderilme Tarihi | 24 Nisan 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 |
SMJ'de yayınlanan makaleler, Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı kapsamında lisanslanır