Giriş: Diyabetik ayak
enfeksiyonları önemli morbidite ve mortalite nedenidir. Tanı ve tedavide
gecikmeler ve yetersizlikler hastanede yatış sürelerini uzatmakta, iş gücü
kaybı, sakatlık ve psikososyal travmaya neden olmakta, tedavi masrafları
hastaya ve ülkeye ciddi mali yük getirmektedir. Bu çalışmada, multidisipliner yaklaşımla
takip edilen diyabetik ayak tanılı hastaların klinik ve mikrobiyolojik
verilerinin değerlendirilmesi amaçlandı.
Gereç ve Yöntemler: Bu çalışma,
2011-2018 yıllarında Endokrinoloji Kliniği’mizde diyabetik ayak konseyinde
takip edilen 36 diyabetik ayak olgusu verileri
retrospektif olarak incelendi. Hastalar medikal tedavi ve cerrahi tedavi
olarak iki gruba ayrıldı.
Bulgular: Çalışmaya 24 (%66.6) erkek, 12 (%33.3) kadın toplam 36
hasta alındı. Medikal tedavi ve cerrahi tedavi grubu hastalar karşılaştırıldığında,
cerrahi tedaviye gidiş ile hipertansiyon, hiperlipidemi, kültürde bakteri
üremesi, sigara kullanımı, lökositoz, cinsiyet, oral antidiyabetik ilaç ya da
insülin kullanımı gibi parametreler arasında istatistiksel olarak anlamlı fark
bulunamadı. Cerrahi tedaviye gidiş ile periferik damar hastalığı, kötü glisemik
kontrol, osteomiyelit, sedimantasyon >70 mm/s, nöropati, retinopati,
nefropati varlığı arasında anlamlı istatistiksel farklılık saptandı.
Sonuç:
Diyabetik ayak ülserlerinin önlenmesi için eğitim, nöropatinin erken saptanması
ve iyi glisemik kontrol ile mümkündür. Diyabetik ayak ülseri gelişen olguları
amutasyondan korumak için hastalar multidisipliner bir şekilde
değerlendirilmeli, donanımlı bir ekip tarafından tedavi ve takibi yapılmalıdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2018 |
Gönderilme Tarihi | 19 Temmuz 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 |
SMJ'de yayınlanan makaleler, Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı kapsamında lisanslanır