Amaç Stafilokoklar hem toplumsal kaynaklı hem de hastane kaynaklı enfeksiyonlarda tedavisi zor etkenlerin başında gelmektedir. Metisilin direncinin oluşması tedavide glikopeptid grubu
antibiyotiklerin kullanımını zorunlu hale getirmiştir. Glikopeptid antibiyotikler metisilin dirençli Stafilokok enfeksiyonlarında yaygın bir şekilde kullanılmasıyla birlikte son yıllarda
glikopeptidlere orta duyarlı ve dirençli suşların bilidirilmeye başlanması nedeniyle bu antibiyotiklerin duyarlılığının hızlı ve doğru tanımlanması büyük önem taşımaktadır.
Gereç ve Yöntemler: Çalışmamızda Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Tıbbi Mikrobiyoloji Laboratuarına gönderilen çeşitli klinik örneklerden izole edilen 100 Staphylococcus
aureus ve 100 koagülaz negatif Stafilokok suşlarında vankomisin ve teikoplanin duyarlılıkları VITEK-2 (BioMeriéux, Fransa) otomatize sistemi ve E-test yöntemi ile araştırılmıştır.
Antibiyotiklerin duyarlılıkları CLSI kriterlerine göre değerlendirilmiştir..
Bulgular: E-test yöntemi ile tüm suşlar vankomisin ve teikoplanine duyarlı bulunmuştur. Otomatize sisteme göre tüm suşlar vankomisine duyarlı bulunurken MRSA suşlarından biri dirençli,
MRKNS suşlarından biri orta duyarlı, MSKNS suşlarından yedisi orta duyarlı bulunmuştur.
Sonuç: Çalışmamıza göre metisilin dirençli Stafilokokların tedavisinde glikopeptid antibiyotikler halen güvenle kullanılabilmektedir. Bununla birlikte orta duyarlı ve dirençli suşların bildirilmesi
nedeniyle bu antibiyotiklerin kullanımında temkinli olunması gerekmektedir. Bu nedenle glikopeptid antibiyotiklere duyarlılığın doğru ve hızlı belirlenmesi için en uygun yöntemlerin
belirlenmesi büyük önem taşımaktadır. ( Sakarya Tıp Dergisi 2017, 7(2):92-96 )
Objective Staphylococcus are the leading agent of treatment difficulties in both community-acquired and hospital-acquired infections. The formation of methicillin resistance has made the
use of glycopeptide antibiotics compulsory in the treatment. Glycopeptide antibiotics have been widely used in methicillin-resistant Staphylococcal infections, but the rapid and
accurate identification of the susceptibility of these antibiotics is of great importance, since the susceptibility of intermediate susceptible and resistant strains to glycopeptides has
begun to be known in recent years.
Materials and Methods In our study, susceptibilities of vancomycin and teicoplanin in 100 Staphylococcus aureus and 100 coagulase negative Staphylococcus strains isolated from various clinical samples
sent to Kahramanmaras Sutcu Imam University Medical Faculty Hospital Medical Microbiology Laboratory were investigated by VITEK-2 (BioMeriéux, France) automated system and
E-test method. The sensitivities of antibiotics were evaluated according to CLSI criteria.
Results All strains were found sensitive to vancomycin and teicoplanin by e-test method. According to the automated system, all strains were susceptible to vancomycin, whereas one MRSA
strain was resistant, one MRCNS strain was intermediate susceptible, and seven MSCNS were intermediate susceptible.
Conclusion According to our study, glycopeptide antibiotics can still be safely used in the treatment of methicillin-resistant Staphylococcus. However, the use of these antibiotics should be
cautious because of the reporting of indermetidate susceptible and resistant strains. For this reason, it is of great importance to determine the most appropriate methods for accurate
and rapid determination of glycopeptide antibiotic susceptibility. ( Sakarya Med J 2017, 7(2):92-96 )
E-test Automated system vancomycin teicoplanin staphylococcus
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 6 Temmuz 2017 |
Gönderilme Tarihi | 6 Temmuz 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 7 Sayı: 2 |
SMJ'de yayınlanan makaleler, Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı kapsamında lisanslanır