Amaç: Bu çalışmada, tıp fakültesi öğrencilerinin
uyku kalitesinin belirlenmesi ve yaşam kalitesinin uyku üzerine etkisinin
araştırılması amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntemler: Kesitsel tipteki çalışmanın evrenini 2015-2016
eğitim yılında Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde okuyan 318 öğrenci oluşturmuştur.
Katılımcılara Pittsburgh Uyku Kalitesi Ölçeği (PUKÖ) ve Kısa Form-36 Yaşam
Kalitesi Ölçeği (SF-36 YKÖ) uygulanmıştır. Ölçeklerin sosyodemogrofik
özelliklerle ilişkileri de değerlendirilmiştir. Analizlerde tanımlayıcı
istatistikler, Kolmogorov-Smirnov normallik testi, Ki-kare Testi ve Spearman
korelasyon katsayısı kullanılmıştır.
Bulgular: Çalışmaya
katılanların yaş ortalaması 21,59±2,05 (en düşük 18, en
yüksek 30) olup, %57,9’unun kadın olduğu
görülmüştür. Katılımcıların 206’sı (%64,8) evde kaldığını, 261’i (%82,1)
sigara kullanmadığını, 260’ı (%81,8) alkol kullanmadığını, 158’i (%49,7)
kafeinli içecek-ilaç tükettiğini belirtmiştir. PUKÖ’ye göre çalışmaya
katılanların %64,2’sinde uyku kalitesi kötü bulunmuştur. Uyku kalitesi puanı
ile ders notu ortalaması arasında negatif yönlü zayıf bir ilişki bulunmuştur.
Kafeinli içecek tüketenlerin uyku kalitesinin, kafeinli içecek tüketmeyenlere göre
istatistiksel olarak daha kötü olduğu görülmüştür. YKÖ alt başlıklarına göre çalışmaya
katılanların aldıkları puanların ortancası en yüksek fiziksel rol fonksiyon
alanında, en düşük duygusal rol fonksiyon alanında olduğu görülmüştür (sırasıyla ortanca değerler: 100,0-33,33). Uyku
kalitesi ölçeği puanı ile Yaşam kalitesinin tüm alt başlıkları arasında negatif
yönlü orta ya da zayıf ilişki olduğu görülmüştür. Sınıf ile genel sağlık
algısı, sosyal fonksiyon ve duygusal rol fonksiyon arasında pozitif yönlü zayıf
ilişki saptanmıştır.
Sonuç:
Çalışmamızda uyku kalitesi seviyesinin düşük olduğu saptanmıştır. Tıp fakültesi
öğrencilerinin yaşam kalitesi açısından duygusal ve sosyal alanda daha eksik
oldukları görülmüştür. Öğrencilerin kafein tüketimini sınırlamak faydalı
olabilir. Eğitim sürecinde öğrencilere hizmet veren psikolojik danışma ve
rehberlik alanlarının olması, sosyal aktivite düzeyini artırıcı faaliyetlerin
düzenlenmesi faydalı olabilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2018 |
Gönderilme Tarihi | 9 Nisan 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 8 Sayı: 2 |
SMJ'de yayınlanan makaleler, Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı kapsamında lisanslanır