Özet
Amaç
Bu çalışmada hastane başvurularında özellikle depresif bozukluk, yaygın anksiyete bozukluğu, baş ağrısı bozuklukları ve fibromiyalji sendromu gibi stres temelinde gelişen hastalık tanıları alan vakaların cinsiyet faktörünün reproduktif yaş aralığındaki mukayeseli istatiksel analizini yapmak amaçlanmıştır.
Yöntem
Çalışmada bir kamu hastanesine üç ayda başvuran 20-45 yaş aralığındaki hastaların retrospektif olarak hasta kayıt bilgileri taranmış, başvurdukları poliklinikler, yaş aralıkları, aldıkları tanılar, medeni durumları kaydedilmiş ve bu parametrelerle sistematik veri analizi yapılmıştır. Nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması deseni araştırmanın yöntemi için seçilmiştir.
Bulgular
Psikiyatri polikliniğine başvuran 20-45 yaş arası depresyon tanısı alan hastaların %70’i kadınlardan %30’u erkeklerden, anksiyete tanısı alan hastaların %69’u kadınlardan %31’i erkeklerden oluşmaktadır. Fibromiyalji sendromu tanısı alan hastaların %93’ü kadınlardan %7’si erkeklerden oluşmaktadır. Nöroloji polikliniğine başvuran 20-45 yaş arası baş ağrısı bozukluğu tanısı alan hastaların %66’sı kadınlardan %34’ü erkeklerden oluşmaktadır. Medeni hal özelinde incelendiğinde evli kadınların bahsi geçen stres temelli hastalık tanılarını daha fazla aldığı izlenmektedir. Evli kadınların en sık depresyon, ikinci sıklıkta baş ağrısı tanısı, üçüncü sıklıkla anksiyete bozukluğu tanıları aldıkları gözlenmektedir.
Sonuç
Reproduktif yaş aralığında kadınların erkeklere kıyasla hastaneye başvuru ve strese bağlı hastalık tanıları almasındaki yoğunluk kadının fiziksel, ruhsal ve sosyodemografik etkenlerden çok daha fazla etkilendiği ve psikolojik açıdan 30-35 yaş aralığında bu etkilerinin en üst düzeye ulaştığı ayrıca evli olmanın kadınlar için stres ve iş yükü getirisiyle hastalıkların ortaya çıkışını kolaylaştırdığı sonucunu doğurmaktadır.
Depresyon Anksiyete Bozukluğu Fibromiyalji Sendromu Baş ağrısı Cinsiyet
yok
Katkılarından dolayı Klinik Psikolog Betül Karapınar' a teşekkür ederiz.
Abstract
Objective
This study, it is aimed to examine the gender and age distribution of the cases diagnosed with stress-based diseases and to make a comparative statistical analysis of the diseases mentioned in the reproductive age range.
Methods
This study: examines how frequently the male and female patients between 20-45 years of age refer to the mentioned outpatient clinics and get the diagnosis of especially headache, depression, anxiety, and fibromyalgia syndrome in one state hospital during 3 months in 2017. The data of the patients were retrospectively reviewed. Statistical data will be analyzed as a result of a comparison of criteria such as age/sex ratio and marital status. Creswell 96-100 design, one of the qualitative research methods, was chosen for the research method.
Results
Of the patients aged 20-45 years who applied to the psychiatry outpatient clinic with a diagnosis of depression, 70% were women, 30% were men, and 69% of the patients diagnosed with anxiety were women and 31% were men. 93% of patients diagnosed with fibromyalgia syndrome are women and 7% are men. Of the patients who applied to the neurology clinic with headaches, 66% were female and 34% were male.
Conclusion
In the reproductive age range, women's admission to hospital and stress-related illnesses are more intensely affected by physical, mental and sociodemographic factors compared to men, and these effects reach their highest level in the 30-35 age range psychologically. It also leads to the conclusion that being married facilitates the emergence of diseases with the return of stress and workload for women.
Headache; Depressive Disorder; Anxiety; Fibromyalgia; Gender
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 26 Mart 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 12 Sayı: 2 |
SMJ'de yayınlanan makaleler, Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı kapsamında lisanslanır