İşçilerin ekonomik, sosyal ve mesleki çıkarlarını korumak ve geliştirmek amacıyla başvurdukları en önemli araçlardan biri olan grev, uluslararası hukukta temel bir hak olarak tanınmıştır. Bu kapsamda grev hakkına yönelik içtihatların oluşumunda Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) önemli bir konum üstlenmiştir. Örgütün denetim organları yıllar boyunca yürüttükleri çalışmalar ve ele aldıkları davaların neticesinde grev hakkına yönelik mevzuatın oluşumunda belirleyici olmuştur. ILO yürüttüğü çalışmalar ile bir yandan grev hakkını güvence altına alırken diğer yandan bu hakkın kullanımına yönelik çeşitli sınırlamalar da getirmiştir. ILO, böylelikle çalışma hayatındaki tarafların talepleri karşısında bir denge kurmaya çalışmış ve grev hakkının sınırsız bir hak olmadığını vurgulamıştır. ILO’ya üye olan ve örgütün birçok sözleşmesine taraf olan Türkiye’de grev 1961 Anayasası ile bir hak olarak kabul edilmiştir. Çalışmanın amacı Türkiye’de grev hakkını düzenleyen kuralların ILO normları ile olan uyumunu incelemektir. Çalışmada Türkiye’de grev hakkının gerek düzenleniş gerekse uygulanış şekliyle, birçok açıdan ILO’nun çizdiği sınırların ötesinde kısıtlamalar içerdiği tespit edilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Çalışma Ekonomisi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 10 Ekim 2023 |
Kabul Tarihi | 29 Kasım 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 24 Sayı: 53 |
Sosyal ve Beşeri Bilimler Araştırmaları Dergisi (SOBBİAD) Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı CC BY-NC 4.0 ile lisanslanmıştır.