Primo Levi II. Dünya Savaşı sonrası İtalyan edebiyatının en önemli
isimlerinden biridir. Özellikle “tanıklık” temelli eserleri ile yalnızca
bir edebiyatçı değil, aynı zamanda da toplumun tarihine ışık tutan
bir tanıktır. Eserleri aracılığıyla insanın kötülüğünü aktarır.
Eserlerinin özünü Auschwitz Toplama Kampı deneyimi ve bu kötü
deneyimin insanda yarattığı acılar oluşturur. Bununla birlikte,
Primo Levi edebiyatı topluma seslenmenin, gelecek kuşaklara
daha iyi bir dünya bırakabilmenin yegâne yolu olarak görür.
Tanıklık merkezleri eserlerinin yanı sıra bilimkurgu türünde
kaleme aldığı öyküleri ile de İtalyan edebiyatında zaman
içerisinde sağlam bir yer edinir. Bir tanık olarak tanımlanabilecek
hem bir yazar hem de bir düşünür olarak Primo Levi, bu
çalışmanın konusunu oluşturan Il Versicatore öyküsünde de
açıkça görüleceği üzere bilim-insan, teknoloji ve iyilik/kötülük
ilişkilerini irdeler. Bu çalışmada, Levi'nin Il Versicatore
öyküsünden yola çıkarak, İtalyan Bilimkurgu edebiyatıyla
Levi'nin ilişkisine, konumuna ve tanıklık, teknoloji, bilim, ahlak ve
iyilik-kötülük unsurlarına dayanan bir inceleme sunmak
amaçlanmıştır. Bu noktada, İtalyan kuramcılar Enzo Traverso ve
Franco Bifo Berardi'nin tanıklık, teknoloji, bilim ve insan
ilişkilerine dair kirlerinden faydalanılmış ve Levi'nin edebi
anlayışına dair kuramsal göndermeler yapılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Avrupa Dilleri, Edebiyatları ve Kültürleri |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 2 Ocak 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |