Herhangi bir konuda söylem üretmek, söylemi ortaya atanın
eylemin içinde olmasını gerektirmemektedir. Keza bir eylem ortaya
koymak, eylemi ortaya koyanın belli bir söylemin içinde olmasını
gerektirmemektedir. Çeviri alanında öteden beri var olduğu
savunulan kuram ile uygulama arasındaki ilişkisizlik durumu
gerçekten bir sorun mudur yoksa bir olgu olarak çeviri, bu
beklentiyi boşa mı çıkarmaktadır? Çeviri kuramcıları, özünde bir
etkinlik olan çeviriyi olgu düzeyine taşıyıp belli yasalılıkları, diyesi
çevirinin doğasını / gerçekliğini anlamaya çalışıp bunları somut
modellerde göstermeyi hedeerken, çeviri uygulayıcıları, daha
somut bir söyleyişle çeviri yapanlar, kendilerini kabul edilebilir
çeviri çıktılarına götüren yöntem ve stratejileri izleyerek bir iş icra
etmektedirler. Başka bir anlatımla çeviri, bir araştırma nesnesi
olarak bir araştırma alanının konusu iken, diğer yandan bir
uygulama olarak deneyim alanının bir konusudur. Bu çalışmada
bilim yapma gelenekleri ve akıl yürütme tarzı açısından bilgi,
bilginin kaynağı konuları açımlanmaya çalışılmış, bu konu alanları
çeviri odaklı araştırma alanı açısından değerlendirilmiştir. Bu
çalışmadaki başka bir hedef olarak iki ayrı dinamik alan olarak
değerlendirilebilecek çeviri kuramı ve çeviri uygulaması arasındaki
farklar, çeviri kuramcıların söylemleri ve çeşitli çevirmenlerin
eylemleri düzeyinde sorunsallaştırılmıştır. Deneyim alanından
gelen çeviri odaklı görüşlerin değerlendirilmesinde ise Ülker İnce ve
Fuat Sevimay'ın görüşlerinden yararlanılmıştır. Son tahlilde çevirikuramsal söylem ile çevirmen eylemi alanlarının 'çeviri' odaklı bilgi
kazanımındaki yerleri ve etki alanları değerlendirilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Çeviribilim |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 2 Temmuz 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 13 Sayı: 2 |