“Yeni bilgilere karşı direnç, tüm hayvanlarda güçlü bir nörolojik temele sahiptir. Evcil primat (insan) da dahil olmak üzere çoğu hayvan, belirli türdeki bilgileri özellikle kendi şartlandırılmış gerçeklik tüneline uymayanları "görmezden gelme" konusunda gerçekten şaşırtıcı bir yetenek gösterir. Genelde buna "muhafazakarlık" veya "aptallık" diyoruz” (Wilson, 1990, p. 45). Yerleşiğe tezat yeni görüşler ve de bu görüşlerin sahipleri genelde rahatsız edici bulunmuştur. Herhangi bir alanda uzmanlığı olduğunu düşünenler, dünyaca tanınmış bilim insanlarının bile yeni ve ilerici fikirlere karşı önyargılı olabildikleri, ilerici fikirlerin muhafazakâr bir şehvet, tutkulu ve tutucu bir inkarla karşılaşması tarihsel ve doğal bir olgudur. Bir şeyin yanlış, eksik, kusurlu olduğunu söylemek cesaret ister. Tarih Bruno gibi gördüğü doğruyu cesaretle söyleyenlerin ibret verici örnekleriyle doludur. Fikrin yaşaması için kendinden öncekiyle çelişmesi, çatışması kendini oluşturmasının doğal bir sürecidir. Her eski yol/yöntem/bilgi yanlış mıdır ya da her öne sürülen yeni fikir doğru mudur? Bu soruya hemen
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Turizm (Diğer) |
Bölüm | Olgu Sunumu |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Mart 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 19 Sayı: 1 |