1920’li yıllarda ABD’de ayrı bir alan olarak ortaya çıkan aile sosyolojisi
çalışmalarında farklı yaklaşımların benimsendiğini gözlemek mümkündür. Ancak
hızlanan sanayileşme ve modernleşme süreçleri bireye ontolojik öncelik
kazandırmıştır. Bu nedenle 1940’lı yıllara kadar bireyi toplumsala bağlı fakat
aynı zamanda kendi başına bir özne olarak ele alıyor oluşu nedeniyle sembolik
etkileşimci yaklaşım aile çalışmalarında öne çıkmıştır. 1945 sonrasında ise
ABD’nin küresel bir güç olarak dünya sahnesinde yerini alması hem toplumsal
gelişmelerin açıklanmasında hem de aile çalışmalarında teorik çerçeve oluşturma
ihtiyacını doğurmuştur. Yapısal işlevselci yaklaşım ve onun temsilcisi sayılan
Talcott Parsons’ın kuramı bu dönemde alanı belirleyici hale gelmiştir.
Bu çalışma ile amaçlanan 1920-1960 yılları arasında ABD’de aile
sosyolojisinde öne çıkan teorik yaklaşımları açıklamak ve bu yaklaşımların
benimsenmesinde toplumsal ihtiyaç, beklenti ve genel konjonktürün yanı sıra
sosyoloji disiplinindeki genel eğilimlerin ne yönde etkili olduğunu
göstermektir. Bu çerçevede 1960’lı
yıllara kadar ABD’de sosyoloji alanında hangi yaklaşımların öne çıktığı
üzerinde durulmaktadır. Aynı zamanda aile alanını belirleyen yaklaşımlar
çerçevesinde ortaya konan çalışma ve kavramlara değinilmektedir.
Amerikan Sosyolojisi Aile Sosyolojisi Sembolik Etkileşimcilik Yapısal İşlevselcilik Talcott Parsons
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Nisan 2019 |
Gönderilme Tarihi | 23 Temmuz 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.
Sosyoloji Araştırmaları Dergisi / Journal of Sociological Research
SAD / JSR