İstanbul’un gündelik hayatını biçimlendiren önemli
etkenlerden biri trafik. Trafikte geçirilen zamandan çoğu zaman “boş” ya da
“kayıp” olarak söz ediliyor. Oysa hareketlilik çalışmaları, kültürel coğrafya
ve kent antropolojisinin de bize anlattığı gibi zaman/mekânlar aslında boş
değil. İçlerindeki deneyimler sayesinde sürekli yeniden üretiliyorlar, yani,
boş olmaktan uzak üretken mevhumlar. Bu yazıda, bir yıl devam eden etnografik
çalışmama dayanarak, İstanbul trafiği zaman/mekânının ve buradan hareketle de
İstanbul kentinin düzen söylemi ve özellikle de idealize edilen Avrupai bir
düzen ekseninde, üretilme süreçlerini ve dinamiklerini anlatıyorum. Gündelik
hayatın sıradanlığı ve olağanlığı içinden kent ve kentlilik tahayyülünün nasıl
biçimlendiğini ve bu biçimlenmeyi anlamlandıran tarihselliği inceliyorum.
İstanbul trafiği kent antropolojisi düzen söylem Avrupamerkezcilik
Traffic is a foremost
factor that impacts daily life in İstanbul. Time spent in traffic is often
described as “empty” or “lost.” On the contrary, studies in mobility, cultural
geography and urban anthropology have shown that time/spaces are never empty. They
are constantly produced anew in and through dwelling or experiences that unfold
on them. As such, they are productive rather than empty. This article is based
on a year’s worth of fieldwork on traffic in İstanbul whereby I detail the
processes and dynamics of producing the time/space of İstanbul’s traffic and
thereby the city vis-à-vis a discourse of order and specifically an idealized
European order. I analyze how the urban is formed through the mundane and
ordinary every day and the larger historical implications that inform such a
formation.
İstanbul traffic urban anthropology order discourse Eurocentrism
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Antropoloji |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ocak 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 21 Sayı: 38 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.