In this paper the rationalist policy, which liberal conservative aspect is dominant and more often aiming economic development, of Turgut Özal, who prominent figure of the recent Turkish political era, will be discussed. Özal, acceding under the shadow of the 1980 coup, adopting a pragmatist and populist approach both in economy and politics and national and international politics, has succeeded in becoming an important political figure during his period. Especially after the World War II, the fall of the social democrats who imposed social and economic responsibilities to the state, promising social prosperity, equality, justice and security from office and the right political view replacing them gave the opportunity of merging with the capitalist capital under the name of structural compliance policies to the Özal government. For Özal's policy of modernization, prosperity, development and being strategic in international affairs was directly related to the cyclical developments in the outside world and the new right policy offered him the chance to realize just these projects. Therefore, the policies of Özal cannot be discussed separately from the new world order in which globalisation and the liberation of politics has started
Özal's economy policy Neo-liberalism New right politics Globalisation Modernizaton
Bu bildiride, yakın dönem Türk siyasetinin çok önemli simalarından biri olan Turgut Özal’ın; liberal-muhafazakâr tonu ağır basan ve çoğunlukla ekonomik kalkınmayı temel alan rasyonalist politikası ele alınacaktır. 1980 darbesinin gölgesi altında iktidara gelerek, gerek ekonomi ve siyasette gerekse iç ve dış politikada pragmatist ve popülist bir tutum takınan Özal, döneminde önemli bir siyasi aktör olmayı başarmıştır. Özellikle II. Dünya savaşından sonra devlete, sosyal ve ekonomik sorumluluklar yükleyen, toplumsal alanda refah, eşitlik, adalet ve güvenlik vaat eden sosyal demokratların iktidardan düşmesi ve yerine yeni sağ siyasetin geçmesi, Özal hükümetine, yapısal uyum politikaları adı altında kapitalist sermaye ile bütünleşme olanağını vermiştir. Zira Özal’ın modernleşme, kalkınma, gelişme ve dış ilişkilerde stratejik davranma politikası, dış dünyadaki konjonktürel gelişmelerle doğrudan ilişkiliydi ve yeni sağ siyaset, ona tam da bu projeleri gerçekleştirme olanağını tanıdı. Bu açıdan Özal’ın politikaları, ekonominin küreselleşmeye ve siyasetin liberalleşmeye başladığı yenidünya düzeninden ayrı bir biçimde ele alınamaz
Özal’ın ekonomi politikası Neo-liberalizm Yeni sağ siyaset Küreselleşme Modernleşme
Diğer ID | JA66MF82GY |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2011 |
Gönderilme Tarihi | 1 Mart 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Sayı: 23 |
Sosyoloji Dergisi, Journal of Sociology, SD, JOS