Work is a social movement that ensures the continuity of life. Human beings have been working since the beginning of time. There are definitions that were classified as hunter-gatherers in the first societies, whose boundaries were determined by the distinction between upper and lower strata, which gained different dimensions before and after the Industrial Revolution, and which have evolved into new and variable forms today. The concept of teleworking, which has been discussed by many scientists in recent years, is one of these new forms of work. Although remote working has actually been around for more than 50 years, it has gained more importance with this pandemic and has become an alternative solution method for societies against a possible disaster or epidemic. Until the Covid-19 pandemic, remote working was a working method that depended on the preference of the institution and the employee rather than being a necessity, while the fact that remote working has become compulsory for many institutions with the pandemic has brought a new dimension to the issue of remote working. Therefore, the need to research this new situation has arisen, and studies on this subject have increased after the pandemic. When we look at the literature on remote working, it is seen that remote working has been evaluated in terms of its effects on business life (especially within the scope of the pandemic's effect on remote working). Based on this, it is thought that addressing the individual and social reflections of remote working, which is lacking in the literature, will contribute to the literature. This study first presents a conceptual framework for remote working, then examines a brief historical development of remote working, the future of remote working, and finally the effects of remote working on both the individual and society.
Çalışma, hayatın devamlılığının sağlayan sosyal bir hareket olarak karşımıza çıkmaktadır. İnsanoğlu var olduğundan beri çalışma hayatı vardır. İlk toplumlarda avcı-toplayıcı olarak sınıflandırılan, sonrasında üst ve alt tabaka ayrımı ile sınırları belirlenen, Sanayi Devrimi öncesi ve sonrasından farklı boyutlar kazanan, günümüzde ise yeni ve değişken biçimlere evrilen tanımları mevcuttur. Son yıllarda birçok bilim insanı tarafından ele alınan uzaktan çalışma kavramı da bu yeni çalışma biçimlerinden birisidir. Uzaktan çalışma aslında 50 yılı aşkın bir süredir var olmasına rağmen bu salgın ile birlikte daha da önem kazanarak, toplumlar için olası bir afet ya da salgına karşı alternatif bir çözüm yöntemi halini almıştır. Covid-19 pandemisi öncesine kadar uzaktan çalışma, bir zorunluluk olmaktan çok kurum ve çalışanın tercihine bağlı bir çalışma yöntemiyken, yaşanan pandemiyle uzaktan çalışmanın birçok kurum için mecburi hale gelmesi de uzaktan çalışma konusuna yeni bir boyut kazandırmıştır. Dolayısıyla bu yeni durumu araştırma ihtiyacı doğmuş, pandemi sonrası bu konuda yapılan çalışmalar da artış göstermiştir. Uzaktan çalışma ile ilgili literatüre bakıldığında uzaktan çalışmanın iş yaşamına (özellikle de pandeminin uzaktan çalışmaya olan etkisi kapsamında) olan etkileri açısından fazlaca değerlendirildiği görülmektedir. Buradan yola çıkarak literatürde eksikliği görülen uzaktan çalışmanın bireysel ve toplumsal yansımalarının ele alınmasının alan yazınına katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bu çalışmada öncelikle uzaktan çalışmaya dair kavramsal bir çerçeve sunulmakta, daha sonra uzaktan çalışmanın kısa bir tarihsel gelişimi, uzaktan çalışmanın geleceği ve son olarak da uzaktan çalışmanın hem birey hem de toplum üzerindeki etkileri incelenmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji (Diğer) |
Bölüm | Derleme Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Kasım 2023 |
Gönderilme Tarihi | 2 Nisan 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 46 |
Sosyoloji Dergisi, Journal of Sociology, SD, JOS