İnsan-ı kâmil yetiştirme gayesiyle yola çıkan tasavvuf ehli bu amaca ulaşabilmek için
seyr u sülük denilen çetin bir manevî eğitim uygulamaktadır. Riyâzat ve mücahede bu
eğitimin önemli unsurlarındandır. Az yemek, az uyumak ve az konuşmak ise riyâzatın
esasıdır. Sayılan diğer metotlar ile birlikte değer kazanan az ve yerinde konuşma,
gerektiğinde susma eylemi sûfîler tarafından samt olarak isimlendirilir. Manevî olgunluğun gös-
tergelerinden sayılan samt, tasavvufî makamlardan biridir. Bu kavram dilin afetlerinden
korunma gayreti ile başlayan, Allah’ın hükmüne razı olmanın seviyesine ve ilahî heybet
karşısında hayret edip susmaya kadar seyreden bir anlam alanına sahiptir Çok seslilik
iddiası ile kurgulanan modern dünya ve insan modelinde sabırsızlık ve “ötekinin” sözüne
kulağını tıkama bir iletişim problemine dönüşmüştür. Bu bağlamda sûfîlerin samt ilkesi
çerçevesinde ortaya koydukları uygulamalar modern krizlerin çözümüne bir alternatif
teklifi olarak değerlendirilebilir. Metin analizi yönteminin kullanıldığı bu makalede, samt
kavramın anlam alanları incelenmiş, sûfîlerin bu kavramı tasavvufî pratikleri
ifâde ederken nasıl kullandıkları üzerinde durulmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Mayıs 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 86 |