Günümüzde, bir ülkenin yönetim yapısının üniter devlet biçimi olarak tespiti bağlamında, birçok ülkenin anayasasında “devletin tekliği”, “ülkenin bölünmezliği” ya da 1982 Türk Anayasasında yer aldığı üzere “devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü” gibi ilkeler yer almaktadır. Fakat anayasalar her ne kadar devletin tekliği ve bölünmezliği ilkesini onaylasa da; çeşitli olguların devlet yönetiminde varlığından dolayı devlet yapısındaki sürekli bir değişimden ve aynı zamanda devlet biçimlerinin “üniter” olarak tanımlanmasının sanıldığı kadar kolay olmadığından bahsetmek mümkündür. Bu noktadaki temel sorun, ülkelerin anayasalarının kabul ettiği ilkeler ile yönetim teşkilatlanması bağlamında çelişkili bazı durumların söz konusu olmasıdır. Özetle, anayasalar ile teşkilat modeli arasında bir tutarsızlığın varlığına dikkat edilmelidir. Esasen, yapılacak detaylı bir hukuki analiz neticesinde, bazı devletlerin anayasalarının kendi hükümleri arasında da bir çelişkinin varlığı gözlemlenebilir. Hem anayasal düzlemdeki karmaşa hem de üniter devlete örnek çeşitli devlet modellerinin idari teşkilatlanma noktasında incelenmesi neticesinde, “üniter devlet” olarak kısaca adlandırılan ve öğretide kendisine ilişkin çok basit tanımlar verilen bu modelin tanımlanmasının aslında bir hayli zor olduğu anlaşılacaktır. Çeşitli modeller örnek alınarak yapılacak bu karşılaştırmalı anayasa hukuku incelemesinde, ortaya daha farklı sonuçlar da çıkacak ve üniter devlet yapısından başka modellere sapma eğilimine rastlanılacaktır. Çalışmanın neticesinde, bahsedilen bu olgularla birlikte, üniter devlet yapısındaki kronik bir değişimin varlığı daha iyi kavranacaktır.
Üniter Devlet Anayasa Yerinden Yönetim Egemenlik Bölgeselleşme.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mart 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 85 |