İslâm tarihinde Hz. Peygamber’den (s.a.v) sonra insanları idare etme noktasında isminden en fazla söz ettirenlerin başında Hz. Ömer gelir. Onu bu kadar başarılı kılan en önemli etkenlerden biri, şûrâyı resmi bir kurum haline getirmesidir. Allah Resûlü, vahiy dışındaki diğer konularda genellikle ashâbıyla istişarede bulunmuş ve bunu ümmetine tavsiye etmiştir. Bu durum hem Hz. Ebû Bekir hem de Hz. Ömer zamanında devam etmiştir. Böylece temelleri Allah Resûlü döneminde atılan şûrâ, Hz. Ömer’in halifeliği zamanında sistemleştirilmiş ve başarılı bir şekilde uygulanmıştır. Hz. Ömer, halkı ilgilendiren konularda en çok güvendiği kişilere danışmıştır. Halifenin hâkim görüşü, danışma meclisi olmadan yöneticiliğin meşru olamayacağı yönünde idi. İstişareye açılan bir mesele, etraflıca müzakere edilmiş ve belli bir fikir olgunluğuna eriştikten sonra yürürlüğe konulmuştur. Şûrâda genellikle çoğunluğun görüşleri doğrultusunda kararlar alınmıştır. Ancak Hz. Ömer, bazen ikna olduğu konularda azınlığın görüşünü kabul etmiş bazen de kendi görüşünü uygulamıştır. Çünkü şûrâda son söz halifenindir. Hz. Ömer’in çekirdek şûrâsında muhacir ve ensârın ileri gelenleri bulunmuştur. Halkın genelini ilgilendiren meseleler ise Mescid-i Nebevî’de ve herkese açık bir şekilde yapılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 84 |