Danışmanların ve uzmanların politik alandaki faaliyetleri ve etkileri İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra bir tartışmaya dönüşmüştür. Bu tartışmanın bir kolunu çoğulcu teori, diğer kolunu ise, çoğulculuğu kısmi bir biçimde eleştiren iktidar seçkinleri ağı içindeki yeni seçkinler teorisi oluşturmaktadır. Bu yaklaşım, çoğulculukla karşılaştırıldında, politik danışmanlık kurumları olarak think tanklar ve rolleri üzerine daha açıklayıcı bir çerçeve sunmaktadır.
Danışmanların ve uzmanların politik alandaki faaliyetleri ve etkileri İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra bir tartışmaya dönüşmüştür. Bu tartışmanın bir kolunu çoğulcu teori, diğer kolunu ise, çoğulculuğu kısmi bir biçimde eleştiren iktidar seçkinleri ağı içindeki yeni seçkinler teorisi oluşturmaktadır. Bu yaklaşım, çoğulculukla karşılaştırıldında, politik danışmanlık kurumları olarak think tanklar ve rolleri üzerine daha açıklayıcı bir çerçeve sunmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2005 |
Gönderilme Tarihi | 12 Aralık 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2005 Cilt: 1 Sayı: 1 |