Kadın, Cemal Süreya’nın şiirlerindeki ana temalardan biridir. Bu yazıda şairin Güz Bitiği adlı kitabına kadarki şiirlerinde görünürde kadına aşkla yaklaştığı, gerçekte erkeğe olumlu nitelikler (üstün güç, sevinç) yüklerken kadına olumsuz nitelikler (kötü güç, tehlike) yüklediği saptanmıştır. Bunun temelinde ise “kadın korkusu”nun olduğu ortaya konmuştur. Kadın korkusu ilginç bir biçimde “mizojini” olarak kendini gösterir. Cemal Süreya’nın şair duyarlığı ile “kadın korkusu”nu aşma yolu şiir olur. Yazıda “mizojini” ve “kadın korkusu” ile ilgili olarak Jack Holland ve Maurice Daumas’nın görüşlerinden yararlanılmıştır. Şiirlerde üstün güç, erkeğe ait, kötü güç kadına ait bir nitelik olarak ortaya çıkar. Ateş, dişi maddeye şekil veren erkek ilkeyi; kirli ve karanlık su ise kadını işaret eder. Kadın erkeğin cinsel arzusunu uyandırdığı için cezbedici olduğu kadar tehlikeli bulunur. Kadın tehlikeyle ilişkilendirilirken sevinç erkekle ilgilidir. Kadına basmakalıp düşüncelerle yaklaşan ve cinsel nesne olarak gören erkek bakış, kadında insandan önce bedeni görür. Şair, birçok şiirinde kadın bedenini haz nesnesine dönüştürür. Bu şiirler mizojininin izlerini taşır. Mizojinide erkeklerde cinsel arzu uyandırdıkları için bundan erkekler değil -suçlu olmadıkları halde- ister iyi ister kötü olsunlar kadınlar sorumlu tutulur. Kadın düşmanlığının temelinde ise kadın korkusu vardır. Mizojiniyi aşkla ve şiirle aşmaya çalışan şair, “Üvercinka” adlı şiirde portresi görülen aydın, şiiri bilen, cesur, çekici kadını hayal eder; ancak bu kadını içselleştirmesi zaman alır. Cemal Süreya, yaşamındaki incinmelerden kaynaklanan mizojinik izleri Güz Bitiği adlı şiir kitabında siler.
Woman is one of the main themes in Cemal Süreya's poems. In this article, it was determined that the poet apparently approached women with love in his poems up to his book titled Güz Bitiği, and in reality, he attributed positive qualities (superior power, joy) to men, while attributing negative qualities (bad power, danger) to women. It has been revealed that the basis of this is the “fear of women”. Fear of women interestingly manifests itself as "misogyny". With Cemal Süreya's poetic sensitivity, the way to overcome his "fear of women" is poetry. In the article, the views of Jack Holland and Maurice Daumas on "misogyny" and "fear of women" were used. In poems, superior power appears as a masculine quality, and bad power as a feminine trait. Fire is the male principle that shapes the female matter; Dirty and dark water indicates woman. A woman is found to be as dangerous as it is tempting because it arouses the man's sexual desire. Joy is associated with men, while women are associated with danger. The male gaze, who approaches women with stereotypical thoughts and sees them as a sexual object, sees the body before the human in women. The poet transforms the female body into an object of pleasure in many of his poems. These poems carry traces of misogyny. Since they arouse sexual desire in men in misogyny, women are held responsible for this, whether they are good or bad, although they are not guilty. Fear of women is at the root of misogyny. Trying to overcome misogyny with love and poetry, the poet dreams of an intellectual, a brave, attractive woman whose portrait is seen in the poem "Üvercinka"; but it takes time to internalize this woman. Cemal Süreya erases the misogynistic traces caused by the injuries in his life in his poetry book called Güz Bitiği.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | EDEBİYAT / ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 29 Eylül 2022 |
Kabul Tarihi | 4 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 7 Sayı: 3 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.