Throughout history, human beings have lived together with animals in line with their needs and have used them to meet their spiritual needs due to their various characteristics as well as their material needs.The inherent strength and self-defense skills of some animals have attracted the attention of mankind. As a result of this attention, some animals were attributed various qualities in early and religious sources. Due to the diversity of its habitat, its deadly venom and its mysterious nature, the snake has been attributed great importance in many cultures. Today, the snake, which embodies the fine line between life and death, is a universal symbol of health. In many cultures, the snake has undergone a continuous shift in meaning in consciousness due to the confusion of benefit and harm it provides to human beings. While in Abrahamic religions it is a demonic entity, in the earliest sources it appears as an ancestor, king or guardian spirit. The snake lives in a temporal and spatial contrast. The contrast within its own structure has also caused a contrast in human perception. In Turkish culture, the snake has also found a place in Turkish culture in a contrast of meaning in primary and religious sources. In this study, in order to determine the functions of the snake in Turkish culture, the functions of the snake in the mythic root and its functions in folk beliefs and practices were compared. In the functional context, by investigating the place and importance of the snake in Turkish culture, the confusion of meaning in the Turkish thought system will be tried to be eliminated.
İnsanoğlu tarih boyunca ihtiyaçları doğrultusunda hayvanlarla bir arada yaşamış ve onları maddi ihtiyaçlarının yanı sıra çeşitli özelliklerinden dolayı manevi ihtiyaçlarının karşılanmasında da kullanmıştır. Bazı hayvanların yaratılışı gereği güç ve kendini savunma becerisi insanoğlunun dikkatini çekmiştir. Bu dikkat sonucu ilk ve dini kaynaklarda bazı hayvanlara çeşitli vasıflar yüklenmiştir. Yaşam alanının çeşitliği, ölümcül zehri, gizemli yapısından dolayı yılana birçok kültürde büyük bir önem atfedilmiştir. Günümüzde ölümün ve yaşamın ince çizgisini bedeninde toplayan yılan, sağlığın evrensel bir simgesidir. Yılan birçok kültürde insana sağladığı yarar ve zarar karmaşasından dolayı bilinçte sürekli anlam kaymasına uğramıştır. Semavi dinlerde şeytani bir varlık iken ilk kaynaklarda ata, kral veya koruyucu bir ruh olarak karşımıza çıkar. Yılan, zamansal ve mekânsal olarak bir zıtlık içinde yaşamını sürdürür. Kendi bünyesindeki zıtlık insan algısında da bir zıtlık oluşmasına sebep olmuştur. Türk kültüründe de yılan ilk ve dini kaynaklarda bir anlam zıtlığı içinde kendine yer bulmuştur. Bu çalışmada Türk kültüründe yılanın işlevlerini tespit etmek için mitik kökteki işlevleri ile halk inanış ve uygulamalarındaki işlevleri karşılaştırılmıştır. İşlevsel bağlamda yılanın Türk kültüründeki yeri ve önemi araştırılarak Türk düşünce sistemindeki anlam karışıklığı giderilmeye çalışılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Dili ve Edebiyatı (Diğer) |
Bölüm | EDEBİYAT / ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Nisan 2024 |
Gönderilme Tarihi | 5 Şubat 2024 |
Kabul Tarihi | 12 Mart 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 9 Sayı: 1 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.