Sağlık çalışanlarının çoğunluğu çocuk İstismarına
karşı uzun zamandan beri duyarlı olurken,
yaşlıların istismarı ancak 1970'li yıllarda toplumun
dikkatini çekmiş ve ancak 1981 yılında devlet düzenleyicileri
yaşlı istismarının sonuçlarına yönelmiştir.
İstismar ve ihmal tüm ırklarda ve dini sınıflarda
tanımlanmakta ve tüm sosyo-ekonomik düzeylerde
görülmektedir. Yaklaşık olarak yaşlıların
%3-4'ünün; travma, tıbbi problemlere dikkat edilmemesi,
kötü hijyen veya su kaybı, uygun olmayan
ev koşulları, incinme, sözel istismar, ekonomik
istismar, zorla eve hapsedilme veya aile üyeleri,
komşular, yabancılar ya da yaşlıya bakım veren
görevliler tarafından yapılan diğer zarar şekilleri
"Yaşlı İstismar ve İhmali " şemsiyesi altında toplanan
"Yaşlıya Yönelik Kötü Muamele" kurbanı olduğu
tahmin edilmektedir.
While most medical caregivers have long be en
sensitivized to the need for violence against child
abuse, it has only been since the 19 70s t hat abuse
of elder citizens has en tere d the public's
awareness, and not un ti I 1981 was the attention of
government regulators turned to the issue of elder
abuse. Abuse and neglect cross ali socio-economic
strata and have been identified in ali races and
religious denominations. Estimates suggest that
approximately 3% t o 4% of the elder ar e victims of
"elder mistreatment" the broad um bre I la ter m that
includes: trauma, unattended medical problems,
poor hygiene or dehydration, substandard
housing, battering, verbal abuse, financial abuse,
forced confinement or other types ofharm that can
occur at the hands offamily, neighbours, strangers
or professional caregivers.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2002 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2002 Sayı: 5 |