Migration is a
phenomenon that has existed from the very beginning of human history. Today,
the irregular migration inflow that is on the agenda of the world is triggered
by the events that started in the Middle East and North Africa (MENA) region in
2010 and called the Arab Spring. The people living in these regions are
creating irregular migratory movements and abandoning their homeland, hoping to
save their lives and live humanely on better conditions. At that point, the
most important and urgent issues in terms of our country and the European Union
are the situation of people who are escaping the ongoing civil war to save their
lives.
The situation of
these desperate people constitutes a problem both for our country and for
humanity, and at the same time, it means that the immigration policies of the
European Union are tested again with a different point of view. Since while the
European Union is trying to implement and set up a common immigration policy
also, the Union deals with national practices of countries, such as Greece,
Italy, Hungary and Bulgaria. Especially Bulgaria and Hungary claim that they
would take the precautions against the ongoing crisis within the national
sovereignty. This is in fact a challenge in the context of the common
immigration policy and the EU's supranationality. From this point of view, this
study intends to shed light on the future the EU’s common migration policies
and on the sustainability of the supranationality in the light of Syrian refugees.
European Union Asylum Irregular Migration Turkey Migrant Hungary Bulgaria
Göç; insanlık
tarihinin en başından itibaren var olan ve olmaya devam edecek bir olgudur.
Günümüzde ise dünyanın gündeminde olan düzensiz göç dalgası, Orta Doğu ve Kuzey
Afrika (MENA) Bölgesi’nde 2010 yılında başlayan ve Arap Baharı olarak adlandırılan olayların etkisi ile
tetiklenmiştir. Bu bölgelerde yaşayan insanlar canlarını kurtarmak ve daha iyi
koşullarda insanca yaşamak umuduyla vatanlarını terk etmekte ve düzensiz göç
hareketleri yaratmaktadır. Bu noktada, konumuz ülkemiz ve Avrupa Birliği
açısından en önemli ve acil meselelerin başında, Suriye’de başlayan ve devam eden iç savaştan kaçarak
canlarını kurtarmaya çalışan insanların durumu gelmektedir.
Çaresiz insanların durumu, hem ülkemiz hem de
insanlık adına bir sorun teşkil ederken aynı zamanda değişik bir bakış açısıyla
Avrupa Birliği’nin göç politikalarının da yeniden sınanması anlamına
gelmektedir. Çünkü Avrupa Birliği, bir yandan üye devletlerle birlikte ortak
bir göç politikası oturtmaya çalışırken diğer yandan da bilhassa mültecilerin
sınır girişi yaptığı Yunanistan, İtalya, Macaristan ve Bulgaristan gibi
ülkelerin göç politikalarıyla bile bağdaşmayan insanlık dışı sert ulusal
uygulamaları ile uğraşmaktadır. Özellikle Bulgaristan ve Macaristan, Suriyeli
göçmenlere karşı sert önlemler alırken var olan kriz karşısında alınacak
önlemlerin ulusal egemenlik çerçevesinde olması gerektiğini iddia etmektedir.
Bu iddia da aslında uluslararası göç politikaları bağlamında AB’nin ulus üstü
yetkisinin ortak göç politikası bağlamında zorlanması demektir. Buradan
hareketle bu çalışma Avrupa Birliği ortak göç politikalarının geleceğine ve bu
konudaki ulus üstü yetkisinin sürdürülebilirliğine, Suriyeli mülteciler sorunu
özelinde ışık tutmayı amaçlamaktadır.
Avrupa Birliği Sığınma Düzensiz Göç Türkiye Göçmen Macaristan Bulgaristan
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Ekim 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Göç Özel Sayısı Cilt 1 |