The foster family service model is crucial for ensuring children grow up in a safe environment while maintaining biological family ties. This study explores the roles of foster and biological families from the perspectives of social workers, using the ecological systems approach. It is based on semi-structured interviews with 14 social workers from the Ankara and İzmir Provincial Directorates of Family and Social Services. At the micro level, findings reveal that the biological family is the primary source of a child's identity and belonging, but economic and psychological challenges may weaken this bond. Foster families provide a loving and secure environment, supporting emotional development while facing difficulties arising from children’s past traumas. At the mezzo level, strengthening collaboration and communication between biological and foster families is highlighted as essential. Consistent guidance and support services are emphasized for creating a more effective developmental environment for children. At the macro level, societal perceptions and cultural norms significantly influence foster care services. The study underscores the need for systematic support programs for biological families. Additionally, the study identifies supervision for social workers as a critical factor in enhancing service effectiveness. Strengthening interactions between individuals, families, and their environments through an ecological approach can improve the quality of foster care services and contribute to sustainable solutions.
Biological family ecological systems approach foster family social workers psychosocial development.
Koruyucu aile hizmet modeli, çocukların güvenli bir ortamda büyümelerini sağlarken, biyolojik aile bağlarının korunması açısından kritik bir öneme sahiptir. Bu araştırma, koruyucu ve biyolojik ailelerin rollerini, meslek elemanlarının bakış açısıyla ekolojik sistem yaklaşımına dayalı olarak incelemeyi amaçlamaktadır. Araştırma, amaçlı örnekleme yöntemiyle seçilen, Ankara ve İzmir Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüklerinde görev yapan 14 meslek elemanıyla gerçekleştirilen yarı yapılandırılmış görüşmelerle yürütülmüştür. Araştırma ekolojik yaklaşım perspektifinde, mikro düzeyde biyolojik ailenin çocuğun kimlik ve aidiyet duygusunun temel kaynağı olduğu, ancak ekonomik sıkıntılar ve psikolojik sorunlar nedeniyle bu bağın zayıflayabileceğini göstermektedir. Koruyucu aileler ise, çocuklara sevgi dolu ve güvenli bir ortam sunarak duygusal gelişimlerini desteklemekte, ancak çocuğun geçmiş travmalarına dayalı zorluklarla karşılaşmaktadır. Mezzo düzeyde, biyolojik ve koruyucu aileler arasındaki iş birliği ve iletişim süreçlerinin güçlendirilmesi gerektiği, rehberlik ve destek hizmetlerinin sürekliliği ile çocuğun gelişimi için daha etkili bir ortam yaratılacağı vurgulanmıştır. Makro boyutta ise, toplumsal algı ve kültürel normların koruyucu aile hizmetlerine etkisi üzerinde durulmuş, biyolojik ailelere yönelik sistematik destek programlarının geliştirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Meslek elemanlarının süpervizyon ihtiyaçları, hizmetin etkinliğini artıracak önemli bir faktör olarak öne çıkmaktadır. Ekolojik yaklaşım ile koruyucu aile hizmetlerinin kalitesini artırmaya yönelik rehberlik sunumu, birey, aile ve çevre arasındaki etkileşimi güçlendirerek sürdürülebilir çözümler üretilmesine katkı sağlayacaktır.
Biyolojik aile ekolojik sistem yaklaşımı koruyucu aile meslek elemanları psikososyal gelişim.
Çalışmanın etik kurul oluru, Hacettepe Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Araştırma Etik Kurulu 11 Haziran 2024 tarihli, E-90955707-300-00003583531 sayılı yazısınca alınmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Danışmanlık, Refah ve Toplum Hizmetleri, Sosyal Hizmetler (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 9 Aralık 2024 |
Kabul Tarihi | 25 Şubat 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 2025 Sayı: Aile Özel Sayısı Cilt -2 |