Amaç: Kaygı, bütün canlılarca yaşanan bir duygu olmakla beraber insan, hayatının her döneminde deneyimlemektedir. Hemşirelik öğrencileri eğitimlerini klinik deneyimleri ile tamamlamaktadırlar. Bu çalışma, hemşirelik bölümü birinci sınıf öğrencilerinin klinik uygulama öncesinde yaşadıkları kaygı düzeylerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır.
Yöntem: Çalışma, 2017 yılı Şubat ayında yürütülen kesitsel bir çalışmadır. Araştırmanın evrenini hemşirelik bölümü 1. sınıfa kayıtlı 89 öğrenci oluşturdu. Veriler, araştırmacılar tarafından hazırlanan tanımlayıcı soru formu ile Durumluk ve Sürekli Kaygı Ölçeği kullanılarak toplandı. Verilerin analizinde SPSS 22 paket programında ortalama, standart sapma, Student t testi ile Tek Yönlü Anova testi, Mann Whitney U testi ile Kruskall Wallis analizi kullanıldı.
Bulgular: Öğrencilerin %74’ü kız, %26’sı erkek, yaş ortalaması 19’dur. Öğrencilerin durumluk kaygı puanı ortalaması 41.20±4.24 ve sürekli kaygı puan ortalaması 45.80±4.89 olup orta düzeyde kaygıya sahip olduklarını göstermektedir. Durumluk kaygı puanı erkeklerde 43.47±4.33 ile kızlardan 40.40±3.94 anlamlı olarak fazla bulundu. Öğrencilerin hastane uygulaması öncesinde %69.7’si heyecan, %32.6’sı korku, %11.2’si mutluluk ve %6.7’si üzüntü hissettiğini belirtildi. Uygulama süreciyle ilgili kendilerini en çok tedirgin şey olarak %82 oranında beceri eksikliği nedeniyle zarar verme olarak ifade edildi. Beceri eksikliği nedeniyle tedirgin olma ile maket kullanımını yeterli bulma durumu, cinsiyet, bölümü gönüllü seçme arasında anlamlı bir ilişki bulunmadı.
Sonuç: Öğrencilerin orta düzey kaygı yaşamakta olup yanlış yapma ve zarar verme nedeniyle tedirgin olmaktadır. Öğrenciye klinik uygulama sürecinde iyi rol model olma ve etkili iletişim ile istenilen klinik kazanımları kazanmasını sağlama önemlidir.
Yok
Yok
Aim: Although anxiety is a feeling experienced by all living things, people experience it in every period of their life. Nursing students complete their education with clinical experience. This study was conducted to determine the level of anxiety experienced by first-year nursing students before clinical practice.
Methods: The study is a cross-sectional study conducted in February 2017. The universe of the study consisted of 89 students enrolled in the first year of the nursing department. The data were collected using a descriptive questionnaire prepared by the researchers and the State-Trait Anxiety Inventory. In the analysis of the data, mean, standard deviation, Student t-test and One-Way Anova test, Mann Whitney U test, and Kruskall Wallis analysis were used in the SPSS 22 package program.
Results: 74% of the students are female, 26% are male, the average age is 19. The average state anxiety score of the students was 41.20 ± 4.24 and the average trait anxiety score was 45.80 ± 4.89, indicating that they have moderate anxiety. Since the state anxiety score was 43.47 ± 4.33 among men and 40.40 ± 3.94 among women, it was found to be significantly higher among men. 69.7% of the students stated that they felt excitement (69,7%), fear (32.6%), happiness (11.2%), and sadness (6.7%) before the hospital application. 82% of students stated that the most anxious thing about the implementation process was harming due to lack of skills. No significant correlation was found between being anxious due to lack of skills and finding efficient use of models, gender, and choosing the department willingly.
Conclusion: Students experience moderate anxiety and are anxious because of doing wrong and doing harm. It is important to ensure that the student gains the desired clinical gains through effective communication and being a good role model in the clinical practice process.
Yok
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hemşirelik |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Proje Numarası | Yok |
Yayımlanma Tarihi | 24 Mart 2022 |
Gönderilme Tarihi | 8 Ekim 2021 |
Kabul Tarihi | 2 Şubat 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 3 Sayı: 1 |