ÖZET
Gelişen teknolojiler doğrultusunda estetik ve kozmetik girişimlerde yeni teknikler gelişmesi sebebiyle, girişim miktarında ve talebinde artış izlenmektedir. Buna bağlı olarak son yıllarda tıbbi uygulama hatası iddialarında belirgin artış izlenmektedir. Çalışmada Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’nca 2007-2011 yılları arasında görüş bildirilen estetik ve kozmetik girişimler ile ilgili tıbbi uygulama hatası iddiası bulunan 134 olgu incelenmiştir. Olguların 38’i erkek, 96’sı kadın, yaş ortalaması ise 39,5±1,2 idi. Olguların büyük çoğunluğuna Özel Hastanelerde girişim uygulanmıştı. (47%). Olguların 29’una (%21,6) kusur verilmiş olup, 17’si (%12) hakkında çeşitli sebeplerle görüş bildirilememişti. Kusur bulunan gruptaki girişim bölgesi çoklu olanlar kusur bulunmayan gruptan istatistiksel olarak anlamlı şekilde yüksek saptanmıştır (p<0,05). Kusur bulunan grubun yaş ortalaması kusur bulunmayan gruptan istatistiksel olarak anlamlı şekilde düşük saptanmıştır (p<0,01). Çalışmamızda 3.ATİK’in genç olgularda ve yine aynı şekilde birden fazla bölgeye girişim uygulanan olgularda kusur verme eğiliminin anlamlı şekilde yüksek olduğunu saptadık. Her ne kadar istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılık bulunmasa da en çok olgunun özel hastanelerden geldiği tespit edilmiştir. Bu yüzden Sağlık Bakanlığı tarafından bunun nedenlerinin araştırılması ve gerekli görüldüğü takdirde denetimlerin artırılmasının yararlı olabileceği düşüncesindeyiz.
SUMMARY
Technological developments resulted in significant improvements in cosmetic surgery variability which causes increase at demand and expenses for cosmetic surgeries. Concordantly medical malpractice claims increased as well in recent years. 134 cases referred to the Council of Forensic Medicine with the claim of malpractice which related aesthetic and cosmetic procedures are included in this study. The number of malpractice cases evaluated in the 3rd Board of the Council between the years 2007‐2011 was 306. 38 of the cases were male, 96 were female and the mean age was 32,83±12,11. The majority of the cases were treated in Private Hospitals. (47%). Presence of medical malpractice was concluded in 29 cases (%21,6), whereas %12 of the cases (n=17%) remained inconclusive for various reasons. Among the cases which have been apllied cosmetic procedure more than one body zone, the ratio of been concluded as “malpractice positive” were statistically significantly higher than the “malpractice negative” group(p<0,05). Mean age of the group “malpractice positive” was statistically significantly lower than the group “malpractice negative” (p<0,01). In conclusion, young cases and the cases which have been apllied cosmetic procedure more than one body zone, was concluded as medical malpractise by the 3rd Boards of the Council statistically significant. Despite there are no statistically significant differences, it has been determined that most of the cases have been apllied cosmetic procedure in private hospitals. We recommend that it will be useful to investigate the cause of this situation, and if necessary to increase the control of the private hospitals by the Ministry of Health.
forensic medicine council of forensic medicine malpractice cosmetic aesthetic
yok
yok
yok
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Proje Numarası | yok |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2022 |
Gönderilme Tarihi | 29 Mart 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |