The houses of the people who came to the forefront with historical events, who were respected for giving direction to the culture they lived in, and who were considered important, were turned into house museums over time. Among them, Atatürk House Museums constitute a separate group for Turkey. These structures are collectively referred to as “Atatürk Houses”, although some of them have different original functions. In terms of their functions for Atatürk’s use, they can be classified as residence, accommodation and headquarters. Most of the buildings that served as headquarters during the war years witnessed a historical process, and some of them stood out in particular.
Undoubtedly, there are many structures within and outside the borders of Turkey, in which Atatürk resided on various occasions, apart from those currently in museum status. Recently, the existence of another house known to the local people, where Atatürk stayed for a while, has been announced to the Turkish and world public opinion in the Hacı Halil Village of the Raco District of Afrin, in the northwest of Syria. The function of the building, which is claimed to have been used as headquarters on the Ottoman front in the last days of the First World War, is discussed in this article, and its relationship with Atatürk and its place and importance in the context of the events of the period are revealed. At the same time, the architectural features of the building are examined and evaluated in the context of the residential architecture of the region and Atatürk House Museums.
The structure is at the highest point of Hacı Halil Village, dominating the environment. It was built in 1890 and known as the mansion of Hanif Ağa, who supported the Ottoman army during the First World War.
It leans to the northwest of a wide courtyard surrounded by walls, in the a north-south direction. The building, which is rectangular in size, and which consists of a basement and a main floor, and a passage to the south, was built in a masonry system.
Considering the traditional architecture of the region, the piles of stones in the courtyard give the impression that there are other structural units here. The main floor of the preserved structure on the northwest side is reached through the gate on the southeast side, by climbing the steps through the passage. The basement floor is accessed via steps from the courtyard through an arched opening in the east wall. It is understood that this vaulted, low and windowless space was a cellar.
The vaulted cellar space, which is descended from the courtyard with a few steps, and similar housing forms formed in the living units on the upper floor are also encountered in Aleppo, Kilis, Antep, Urfa and Diyarbakır.
The building, which is an example of the traditional residential architecture of Syria and Southern Anatolia, is important in that it is a building that Atatürk used as his headquarters at the end of the First World War, witnessing a process in which the borders of the National Pact were determined.
Toplumda, tarihsel olaylarla ön plana çıkmış, içinde bulunduğu kültüre yön vermiş olmakla saygı duyulan, önemli sayılan kişilerin evleri zamanla birer müze eve dönüştürülmüştür. Bunlar arasında, Atatürk müze evleri Türkiye için ayrı bir grup oluşturmaktadır. Bu yapılar, bazılarının özgün işlevi farklı olmakla birlikte topluca “Atatürk Evi” olarak anılırlar. Savaş yıllarında bazıları karargâh işlevi görmüş, çoğu tarihi bir sürece, önemli olaylara tanıklık etmiştir. Yakın zamanda, Suriye’nin kuzeybatısında, Afrin - Raco’da, Atatürk’ün bir süre kaldığı bir evin daha varlığı kamuoyuna duyurulmuştur. Bu makalede, Osmanlı cephesinde, birinci dünya savaşının son günlerinde, karargâh olarak kullanıldığı ileri sürülen yapının bu işlevi tartışılmakta, Atatürk ile ilişkisi ve dönemin olayları bağlamındaki yeri ve önemi ortaya konmaktadır. Aynı zamanda yapı, mimari özellikleri ile de incelenmekte, bölgenin konut mimarisi ve Atatürk müze evleri bağlamında değerlendirilmektedir. Yapı, Hacı Halil Köyünün en yüksek noktasında ve çevreye hâkim konumdadır. Birinci dünya savaşı sırasında Osmanlı ordusuna destek veren Hanif Ağanın konağı olarak bilinmektedir. Duvarlarla çevrili geniş bir avlunun kuzeybatısına yaslanmış durumda, kuzey-güney doğrultusunda, dikdörtgen planlı, bir bodrum ve bir ana kattan oluşan bir kütle ve güneyindeki bir geçitten meydana gelen yapı, yığma kâgir sistemde inşa edilmiştir. Avlu içindeki taş yığınları, bölgenin geleneksel mimarisi de dikkate alındığında daha başka kütlelerinde burada mevcut olduğu izlenimini doğurmaktadır. Tonozla örtülü, basık ve penceresiz bodrum katın bir kiler olduğu anlaşılmaktadır. Suriye ve Güney Anadolu geleneksel konut mimarisinin bir örneği olan yapı, Birinci Dünya Savaşının sonunda, Atatürk’ün karargâh olarak kullandığı bir yapı olması, Misak-ı Millî sınırlarının belirlendiği bir sürece tanıklık etmesi bakımından önem taşımaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | ARAŞTIRMA |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |