The small town of Umurbey is located between the city of Çanakkale and the town of Lapseki, established on the remains of the ancient city of Percote. It is argued that this region was conquered in the fourteenth century by the Karasi Emirate and then annexed to the Ottoman lands by Orhan Gâzi. The town is known under the names such as Çatal Bergos, Burgas, Bergaz, and Bergos in Ottoman times. At Umurbey, the Ottoman structures began to be built in the reign of the Ottoman Sultan Murad I. Among these structures, Hüdâvendigâr Mosque with wooden roof was built over the ruins of a Byzantine church. This structure was replaced by a new one with a central dome in 1990-1996, the same place. The Kadı Mescid, which was another Ottoman structure, completely disappeared at present. One of the two baths has been identified at Umurbey through its walls. It is problematic to date the other bath as it is in ruins. Only three of the six fountains identified at Umurbey are known to us only from their inscriptions, namely Hızır Reis fountain (A.D.1453), Mehmed bin Hacı İbrahim fountain (A.D.1658-59), and Hacı Süleyman fountain (A.D.1718- 1719). The Rukiye Hatun fountain (A.D.1767-68) has a pointed arch-shaped niches and inscription on the façade. The remaining Kadı fountain and Kavga fountain, which probably date to the 17th or 18th century, lack their inscriptions.
Çanakkale ile Lapseki arasında yer alan Umurbey, antik Perkote’nin üzerinde gelişmiştir. 14. yüzyılda Karasi Beyliği tarafından fethedildiği düşünülen yöre Orhan Gazi tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır. Osmanlı devrinde Çatal Bergos/ Burgas / Bergaz gibi isimlerle anılan yerleşimde I. Murad devrinden itibaren yapılar inşa edilmiştir. Bunlar arasında Hüdâvendigâr Câmii, bir kilise kalıntısı üzerine ahşap tavanlı olarak yapılmıştı. Câmi yıktırılarak yerine 1990-1996’da merkezi kubbeli büyük bir cami yapılmıştır. Kadı mescidi ortadan kalkmıştır. Umurbey’de tespit edilen iki hamamdan birisinin sadece duvar parçaları mevcuttur. Diğer hamam metrûk olup, tarihlendirilmesi tartışmalıdır. Kasabada bulduğumuz altı çeşmeden üçünün sadece kitabeleri kalmıştır. Bunlar Hızır Reis Çeşmesi (M.1453), Mehmed bin Hacı İbrahim Çeşmesi (M.1658-59) ve Hacı Süleyman Çeşmesi (M.1718-1719)’dir. Rukiye Hatun Çeşmesi (M.1767-68) sivri kemer biçiminde nişe sahip, kitabeli bir eserdir. 17. veya 18. yüzyıla ait olmaları muhtemel Kadı Çeşmesi ve Kavga Çeşmesi’nin kitabeleri yoktur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | ARAŞTIRMA |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Temmuz 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 21 Sayı: 1 |