Şehirlerin çoğalması veya yatay yönde gelişimi süreci olarak tanımlanabilecek olan şehirleşme konusunda farklı çalışmalar yapılmıştır. Coğrafyacılar özellikle ülke boyutunda veya dönemsel olarak şehirleşmeyi çalışmışlardır. Bu çalışma daha çok dönemlerin adlandırması üzerinde durmaktadır. Bu yapılırken şehirleşmenin sosyo-mekânsal dimamikleri dikkate allınmaktadır. Çalışmada alanyazın yöntemi kullanılmıştır. Türkiye’de daha çok üç dönem halinde ele alınan çalışmalarda, ulus devletin şehirleşmesi, emeğin şehirleşmesi ve sermayenin şehirleşmesi adlandırması yapılmaktadır. Bu çalışmada her dönemde ortaya çıkan mekânsal özellikler dolayısıyla ilave adlandırmalar da yapılmaktadır. İlk dönem Ankara’nın şehirleşmesi ve anıt meydanlı şehirleşme olarak da adlandırılabilir. Bunu emeğin şehirleşmesi dönemi takip etmektedir. Şehirlileşmenin yaşanmadığı bu dönem dolmuşlu, işportalı, gecekondulu ve apartmanlı şehirleşme dönem olmuştur. Son dönemde şehirleşmenin sosyo-mekânsal özellikleri artmaktadır. Bu dönemde çok sayıda adlandırma yapılabilmektedir. Küresel şehirleşmenin veya sermayenin şehirleştiği bu dönemi değişik şekillerde, kapalı toplumlaşma, soylulaşma, kırsal soylulaşma (büyük şehirlerden kaçış, kırsal şehirleşme), yeni yoksulluk, yeni zenginlik, bütün şehirleşme, yeni bölgeselleşme, kültürel şehirleşme ve mülteci şehirleşmesi dönemi olarak adlandırmak mümkündür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Coğrafya |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 57 |
Süleyman Demirel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi