The practice of giving abandoned children under the protection of
families In Ottoman Empire is similar with the practice accepted in Islamic
Law. Besides that, there were some different practices in the Empire carried
out for the protection of children. Children below 7 were adopted by families
under the title of “Foster Family” while children above 7 were given to the
protection of families as “Besleme” (adopting a child who helps housework; with
no rights of succession” in the Ottoman period; these children who were
protected by the families as ‘waiting maids’ used to work and learn a
profession. In both practices, alimony payment of the child was made by the
family for whom the child worked, but there were not a lineage relation between
the family and the child.
The idea of protecting abandoned children firstly appeared in Civil Law
dated 1926 under the concept of ‘adoption’; some changes were made, but the Law
in force continued. Thus, the Institution of adoption was included in Turkish
Law system. Existence of more than one type of adoption caused differentiation
of the right of the adopted child, especially the right of succession. Adopted
child has different rights of succession according to different laws. Adoption
process is significant in terms of the Law of Succession. Adopted children can
have different rights of succession according to different Laws.
Tebennî (Adopting a Child) İcar-ı Sagir (Fostering Children of Poor Families with Maintenance Payment) Besleme (Adopting a Child Who Helps Housework With No Rights of Succession) Adoption
Osmanlı
Devletinde, kimsesiz çocukların korunması amacı ile bir aile yanına
yerleştirilmesi uygulaması, İslâm Hukukuna benzer bir şekilde
biçimlendirilmiştir. Bunun dışında, devlet içinde, ihtiyacı olan çocukları
korumaya yönelik farklı uygulamalar da mevcuttur. Mümeyyiz olmayan çocukların
“koruyucu aile” olarak evlât edinilmesi, mümeyyiz olan çocukların “besleme”
olarak aile yanında çalıştırılıp, meslek öğrenmelerinin ve korunmalarının
sağlanması bu uygulamalardandır. Her iki durumda da çocuğun nafakası, yanına
yerleştirilen aile tarafından karşılanmış ama aile ile çocuk arasında nesep
bağı doğmamıştır.
Kimsesiz
çocukların korunması düşüncesi “evlât edinme” kavramı ile ilk defa yasal olarak
kendini 1926 tarihli Medeni Kanunda göstermiş; yürürlükteki Kanunla da
varlığını bazı değişikliklere uğrayarak devam ettirmiştir. Böylece evlât edinme
kurumu Türk Hukuku içinde yerini almıştır. Birden fazla sayıda evlât edinme
şeklinin olması evlâtlığın haklarının, özellikle de miras haklarının,
farklılaşmasına neden olmuştur. Evlâtlıklar, farklı kanunlara göre farklı miras haklarına
sahiptir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Nisan 2018 |
Kabul Tarihi | 10 Nisan 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 26 Sayı: 1 |