The transition of people from individual life to social life has brought with it certain rules that must be followed. Violations of these rules, which are necessary for the protection and maintenance of social order, have been criminalized and sanctioned. In the Middle Ages, the immoderate, arbitrary and inhumane punishment methods that directly targeted the human body were abandoned during the enlightenment period and examples of prisons in today's sense emerged. Although prisons, whose size, architecture, structure and types have diversified and increased in number over time, have brought a more humane and fair system compared to previous methods of punishment, they have begun to be criticized. In addition to their failure in reducing crime rates and rehabilitating prisoners, there have also been criticisms that criminals have been radicalized and their tendency towards crime has increased during this period due to the misapplication of incarceration measures, mismanagement of prisons and deterioration of prison conditions. The modern criminal justice system continues to use imprisonment as a means of punishment and crime prevention all over the world. The diversification and increased effectiveness of alternative sanctions will undoubtedly reduce the need for binding sentences and protect criminals and society from the drawbacks of imprisonment. However, since the need for prisons will continue, it would be the best strategy to reinterpret prisons as a means of punishment, crime prevention and rehabilitation, to eliminate their shortcomings, to make them more effective crime prevention tools and to protect them from negative consequences such as radicalization.
prison crime prevention rehabilitation radicalization punishment
İnsanların bireysel yaşamdan toplumsal yaşama geçmesi beraberinde uyulması gereken birtakım kurallar getirmiştir. Toplumsal düzenin korunması ve devamı için gerekli olan bu kuralların ihlal edilmesi de suç sayılarak yaptırıma bağlanmıştır. Ortaçağda insanın doğrudan bedenini hedef alan ölçüsüz, keyfi ve insanlık dışı cezalandırma yöntemlerinden aydınlanma döneminde vazgeçilmiş ve bugünkü anlamda hapishane örnekleri ortaya çıkmıştır. Zamanla boyutu, mimarisi yapısı ve türleri çeşitlenip sayıları artan hapishaneler, her ne kadar önceki cezalandırma yöntemlerine kıyasla daha insani ve adil bir sistem getirmiş olsalar da eleştirilmeye başlanmıştır. Suç oranlarının azaltılması, mahkûmların ıslahı gibi konularda başarısız oluşlarına ilaveten hapsetme tedbirinin yanlış uygulanması, hapishanelerin kötü yönetimi ve cezaevi şartlarının kötüleşmesi gibi nedenlerle suçluların bu dönemde radikalleştiği, suça eğilimlerinin daha da arttığı yönünde eleştiriler de getirilmiştir. Modern ceza hukuku sistemi tüm dünyada hâlâ hapishaneyi cezalandırma ve suç önleme aracı olarak kullanmaya devam etmektedir. Seçenek yaptırımların çeşitlenmesi ve etkinliğini artırması şüphesiz hürriyeti bağlayıcı cezalara ihtiyacı azaltacak, hapsetmenin sakıncalarından suçluları ve toplumu koruyacaktır. Fakat hapishanelere olan ihtiyaç devam edeceğinden dolayı cezalandırma, suç önleme ve ıslah etme aracı olan hapishaneleri yeniden yorumlamak, eksiklerini giderip daha etkili suç önleme aracı haline getirmek, radikalleşme gibi olumsuz sonuçlardan korumak en doğru strateji olacaktır.
hapishane suç önleme rehabilitasyon radikalleşme cezalandırma
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Adli Sosyal Bilimler, Hukuk Sosyolojisi |
Bölüm | Sosyoloji |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 19 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 9 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 62 |