2022 yılında Nobel Edebiyat ödülü alan Fransız yazar Annie Ernaux’nun Türkçeye “Bir Kadın” (Une Femme) olarak çevrilen eserinde, yazar annesinin biyografisini toplumsal, kültürel, tarihsel düzlemde verirken annesinden hareketle çıktığı anı yolculuğunu kendisiyle çıktığı ruhsal yolculuğa çevirir. İçindeki fırtınaları yazarak dindirmeye ve böylece kendi benliğine ulaşmaya çalışır. Kendisiyle verdiği savaşı bitirmeden gerçeğin uğraklarına varamayacağının bilinciyle yol alır. Bu yol alış kendi kendine koyduğu engellere çarparken onu bilinçlenme kanalına sokar. Aydınlanma süreci uzun, yıpratıcı, sarsıcı, sıkıntılı olsa da olayları ayrıntılarıyla görme, olgulara bütüncül bakabilme, sorgulama süreçlerinde her bir sorundan güçlenerek çıkmasına neden olur. Kendine doğru çıkılan bu ruhsal yolculuk “ben”de çözülürken onu “biz”e ulaştırarak, içinde yer aldığı toplumu ve dünyayı anlamasına neden olur. Çalışmanın amacı, “ben”den “biz”e doğru bu yönelişte, bütünü algılamayı-görmeyi-kavramayı beraberinde getiren süreçleri açığa çıkarmaktır. Anne-kız ilişkisi içinde vücut bulan bu süreçler diyalektik kuramın yasaları çevreninde ele alınmıştır. Çalışmanın katkısı, ayrı bedenlerde benzer ve farklı tutumların anne-kız ilişkilerini hem olumlayan hem de yadsıyan boyutuyla diyalektiğin çelişki yasasının yanı sıra her şeyin değiştiği, dönüştüğü hareket yasası içinde zıt örgenlerin birbirine büründüğü karşılıklı etkileşim yasasıyla nasıl bütünleştiğini göstermektir. Sonuç olarak, kendi içinde sıçramalı bir hareket meydana getirerek değişikliklere zemin hazırlayan yaşam döngüsünde yazarın kendiyle yüzleşmesinin ve sınıf atlama mücadelesinin başarıyla sonuçlandığı söylenebilir.
French author Annie Ernaux, who won the Nobel Prize in Literature in 2022, tells the biography of her mother in a social, cultural and historical context in her novel "A Woman's story" (Une Femme), while turning the journey of memories she embarked on with her mother into a spiritual journey she embarked on with herself. She tries to calm the storms inside her and she tries to reach her own self by writing. She realizes that she cannot reach the truth without ending the war within herself. This spiritual journey towards herself dissolves in the "I" and leads her to the "we", enabling her to understand the society and the world in which she is in. The aim of the study is to reveal the processes that bring about the understanding of the whole in this transition from “I” to “we”. These processes embodied in the mother-daughter relationship are discussed within the framework of the laws of dialectical theory. The study's contribution to field aims to show how mother-daughter relationships are integrated with the interaction law of dialectics. As a result, it can be seen that the author's confrontation with herself and her struggle to move up the class concludes successfully.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Fransız Dili, Edebiyatı ve Kültürü |
| Bölüm | Araştırma Makaleleri |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 15 Ağustos 2024 |
| Kabul Tarihi | 19 Mart 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 56 |