Bu çalışma, Amerikan dış politika karar verme sürecini ve altında yatan ilgili unsurları, bu süreçte Amerika’nın kimi zaman kenarda kalmayı, kimi zamansa harekete geçmeyi tercih ettiği kırılma noktaları oluşturan belirli olayları ele alarak aydınlatmaktadır. A.B.D, Amerikan dış politikasının, Amerika kıtası devletlerinin içişlerine Avrupa devletleri tarafından müdahalede bulunulmamasına ilişkin tutumuna atıfta bulunan Monroe Doktrini’nin oluşturulmasının ardından, daha temkinli bir politika izleme yoluna gitmiştir. Buna karşılık, Amerika da, Avrupa kıtasında yer alan her türlü olay karşısında tarafsız bir tutum sergileyeceğinin ve bölgede ortaya çıkan hiçbir karışıklık ya da savaşa müdahalede bulunmayacağının altını çizmiştir. Sonuç olarak, bu çalışma Amerikan yalnızlık politikasının en temel adımı olarak Monroe Doktrini’ni esas almaktadır. Ardından, Birinci Dünya Savaşı ile başlayarak – ki burada Amerika sınırı geçip eylem içine girmişti – çeşitli olayları ele alıp Amerika’nın karar verme sürecinde ve politikalarında yaşanan değişimleri ve bunların altında yatan temel unsurları incelemektedir. İkinci bir hadise olarak, Japonya’nın yayılmacı tutumu ve Amerikan donanmasına saldırısının sonucunda yaşanan Pearl Harbor olayı ile A.B.D, dış politikasında tarafsız bir tutum sergilemeyi bırakmış ve İkinci Dünya Savaşı’na girmiştir. Diğer taraftan, Amerika ve Sovyetler Birliği arasında tırmanmakta olan ve neredeyse tarafları bir nükleer savaşın eşiğine getiren gerginliğin, Soğuk Savaş ile sonlanması fakat peşinden bir dizi krizi birlikte getirmesi belirtilmektedir. Bu krizlerden biri de, üçüncü bir olay olarak ele alınan, Amerika’nın temkinli tutumunu ve yalnızlık politikasını bir kenara bırakıp eylem içine girdiği Vietnam Savaşı’dır. Bununla beraber, ABD’nin belirli bir süre boyunca dışarıda yaşanmakta olan gelişmelere karşı daha uzak bir tutum sergilemesiyle son bulan Vietnam Savaşı’nın doğurduğu tüm olumsuz sonuçlara rağmen, Saddam Hüseyin döneminde baş gösteren Irak krizi, Amerika’nın bu tutumunu sona erdirmiş ve Irak’a karşı iki askeri müdahale düzenlenmiştir. Bu çalışma, ABD’nin, El-Kaide saldırılarına karşı askeri operasyon içine girdiği bir diğer problem olarak Afganistan sorununa da değinmektedir. Tüm bu tarihsel olaylar haricinde, Rusya ve Amerika arasındaki gerilimin artmasına neden olan Kırım konusu da, güncel bir olay olarak değerlendirilmektedir. Kırım sorunu, henüz Amerikan dış politika tutumunda bir değişiklik yaratıp eylem içine girmesine yol açmamış, daha ziyade ABD’nin Rusya’ya uygulamış olduğu ekonomik yaptırımlar ile sınırlı kalmıştır.
This study highlights the U.S. foreign policy decision-making process – and its underlying relevant factors – by describing certain cases that constitute breaking points in American foreign policy decision making, when the U.S. demonstrated a preference for either remaining on the sidelines or engaging in action. Because the U.S. chose to remain cautious following the formulation of the Monroe Doctrine which addresses American foreign policy attitude on non-intervention of the European powers in the affairs of American continent nations. In return, the U.S. asserted her neutral stance toward any incident taking place in the European continent stressing that she would not interfere in any conflict in the region. As a result, the study focuses on the Monroe Doctrine as the primary initial step leading to American isolationism. Then, it addresses shifts in American decision-making process and policies and the factors underneath by focusing on several incidents beginning with the First World War where the United States crossed the border into action. As a second case, the Pearl Harbor incident comes into the picture when Japanese expansionist attitude and aggression against the U.S. navy at Pearl Harbor forced American foreign policy not to remain isolated and she entered the Second World War. Thirdly, growing tension between the U.S. and the Soviet Union which ended up in the Cold War, almost bringing both sides to the brink of a nuclear war, entailed a number of crises, one of them being the Vietnam War where America once again left her isolationist stance and engaged in course of action. Moreover, despite negative outcomes of the Vietnam case that led to a period of American isolation from outside affairs, the Iraqi crisis during Saddam Hussein’s rule ended American cautiousness and resulted in two military operations. As a further factor constituting another problematic issue for the U.S. where she engaged in a military operation as a response to al-Qaeda attacks, the study focuses on the Afghanistan case. Besides such historical cases, the Crimean issue is dealt with as a current development that raised the tension between Russia and the United States. It has not yet initiated an American foreign policy shift and made her take action; rather the precautions have been limited to economic sanctions imposed on Russia
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Şubat 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 35 |