Türk edebiyatında 2000’den sonra varlık gösteren Ayşe Sarısayın anı ve öykü türlerinden sonra Ansızın Günbatımı ile roman türüne geçiş yapmıştır. Türleri ve kapsamları farklı olsa da yazarın eserleri izleksel ve kurgusal olarak bütünlük gösterir. Yazar eserlerinde kendi sanatçı ben’ini görünür kılar, anlatım anılarla ilerler. Fakat yazarın amacı kendini anlatmak değildir, kendinden hareketle kadının toplumsal kuşatılmışlığı ve kimlik bölünmesi sorunsalına uzanır. Ansızın Günbatımı da kadının toplumsal kuşatılmışlık içinde kendi ben’ini inşa sürecinde yaşadığı arada kalmışlığı ve geçmişle hesaplaşmasını, kendini özgürce var edebildiği alan olarak sanata sığınmasını konu alır.
Annesinin sözcülüğünü yaptığı toplumsal kalıpları aşmak isteyen sarı papatyayla somutluk kazanan birey-toplum çatışması, romanı varoluşçuluğa bağlar. Varoluşçuluk, bireyin toplumsal kalıpları aşarak kendi varoluşunu özgür seçimleriyle kendisinin gerçekleştirmesini öngören bir başkaldırı felsefesidir. Bu başkaldırıyı ifade yollarından biri de sanattır. Yazmak sarı papatyanın kendini özgürce var edebildiği tek alan, hayatın güçlükleri karşısında tek sığınağı/dayanağıdır.
Makale, Ansızın Günbatımı’nda ârafta kalış ve çıkış yolu olarak sanata sığınış konusunu varoluşçuluk düzleminde metin analizi ve biyografik eleştiri yöntemiyle incelemeyi amaçlamaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Nisan 2022 |
Gönderilme Tarihi | 17 Kasım 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 47 |