Günümüzde mikromobilite araçları, kent içi ulaşımda önemli bir alternatif haline gelmiştir. Ancak e-skuter kullanımındaki bu artış, özellikle trafik yoğunluğunun ve yetersiz altyapının riskleri artırdığı kentsel ortamlarda kullanıcı güvenliğine ilişkin endişeleri de beraberinde getirmiştir. Bu çalışma, Türkiye'nin en büyük ve en karmaşık kentsel ortamlarından biri olan İstanbul'daki paylaşımlı elektrikli skuter kullanıcılarının güvenlik algılarını anlamayı ve bu algılara dayalı olarak geliştirdikleri stratejileri incelemeyi amaçlamaktadır. Çalışmanın teorik temeli, bireylerin risk algılarının yalnızca objektif tehlikelere göre değil, kişisel deneyimlere, çevresel koşullara ve sosyal bağlama göre de şekillendiğini öne süren Risk Algısı Teorisine dayanmaktadır. Katılımcı gözlem yöntemi ile toplanan veriler, tematik analiz yöntemiyle incelenmiş ve güvenlik tehditleri, güvenlik stratejileri, kullanıcı deneyimleri, altyapı ve çevresel faktörler ile teknolojik sorunlar olmak üzere beş ana tema belirlenmiştir. Özellikle trafik, altyapı eksiklikleri ve teknolojik arızalar gibi faktörlerin kullanıcıların güvenlik algılarını olumsuz etkilediği gözlemlenmiştir. Araştırmanın bulguları, paylaşımlı e-skuter kullanıcılarının hız kontrolü, güvenli rotalar seçme gibi stratejiler geliştirerek risk algılarını yönetmeye çalıştığını ortaya koymuştur. Sonuç olarak, mikromobilite sistemlerinin daha güvenli hale getirilmesi için altyapı iyileştirmeleri, teknolojik geliştirmeler ve kullanıcı eğitimleri gibi öneriler sunulmuştur. Bu çalışma, paylaşımlı e-skuter kullanımının güvenlik açısından değerlendirilmesine katkı sağlayarak, şehir plancıları ve politika yapıcılar için önemli ipuçları sunmaktadır.
Today, micromobility vehicles have become an important alternative in urban transport. However, this increase in the use of e-scooters has also brought concerns about user safety, especially in urban environments where traffic density and inadequate infrastructure increase risks. This study aims to understand the safety perceptions of shared electric scooter users in Istanbul, one of the largest and most complex urban environments in Turkey, and to examine the strategies they develop based on these perceptions. The theoretical basis of the study is based on Risk Perception Theory, which suggests that individuals' risk perceptions are shaped not only by objective hazards but also by personal experiences, environmental conditions and social context. The data collected by participant observation method was analysed by thematic analysis method and five main themes were identified: security threats, security strategies, user experiences, infrastructure and environmental factors and technological problems. In particular, it was observed that factors such as traffic, infrastructure deficiencies and technological failures negatively affect users' perceptions of security. The findings of the study revealed that shared e-skuter users try to manage their risk perceptions by developing strategies such as speed control and choosing safe routes. As a result, recommendations such as infrastructure improvements, technological improvements and user trainings are presented to make micromobility systems safer. This study contributes to the evaluation of shared e-scooter use in terms of safety and provides important clues for urban planners and policy makers.
E-scooter Istanbul Participant Observation Risk Perception Theory
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kentsel Toplum Gelişimi, Kentsel Politika, Kent Sosyolojisi ve Toplum Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ağustos 2025 |
Gönderilme Tarihi | 10 Ocak 2025 |
Kabul Tarihi | 13 Mayıs 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 57 |