Clauson’un ve son zamanlarda Doerfer’in yazdıklarından sonra öyle görünüyor ki Altay dilleri uzmanlarının çoğu Altay dil ailesi içindeki üç dilin yani Türkçe, Moğolca ve Tunguzcanın genetik akrabalıklarına inanmamakta, benzerliklerin kaynağının ödünçlemeye veya bazı durumlarda ses sembolizmi ile tesadüfe dayandığını düşünmektedirler.‘Klasik Altay dil ailesi’ terimi burada Korece, Japonca ya da Ural dillerine herhangi bir gönderme yapmaksızın kullanılmaktadır.[1] Bunu Altay dillerinin genetik olarak ayrı tutulması gerektiğini düşündüğümden yapmıyorum. Gerçekte ben onların yukarıda saydığım dillerin de dahil oldukları Avrasyatik adlı daha geniş bir grubun üyesi olduklarını düşünmekteyim. Daha geniş bağlantılardan neşet eden değerlendirmeleri bazı örnekler temelinde aşağıda geniş olarak tartışacağım.
Diğer ID | JA22AR54GE |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 17 Mayıs 2016 |
Gönderilme Tarihi | 17 Mayıs 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Sayı: 4 |
Siirt Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.