Döneminde de tanınan ve sevilen bir şahsiyet olan Mehmet Akif, öldüğünde altmış üç yaşındaydı. Bu yıl Mehmet Akif doğalı tam yüz kırk yedi yıl olmuştur. Büyük usta Türkçe anlayışı ile kendi dönemine damga vuran isimlerden olmuştur. Bu çalışmada aradan geçen bir aşırı geçkin süreye rağmen hâlâ kendisinden bir Türkçe sevdalısı olarak bahsettiren Mehmet Akif’i anmak ve şiirlerinde, nesirlerinde bu sevdasını nasıl yansıttığını göstermek amaçlanmıştır. Büyük usta Mehmet Akif’in yazı hayatına başladığı döneme bakıldığında hem sadeleşmeye yönelişi hem de ağır ve ağdalı bir dili görmek mümkündür. Dil birliği için esas ve kesin yolun Türkiye Türkçesi temelinde olması gerektiğini savunan Mehmet Akif, dilin toplum hayatındaki önemini Fatih Kürsüsü’nden seslendirmiştir. Millileşmenin ve sadeleşmenin milli bir dil bilinci ile gerçekleşeceğini yaşadığı dönemde sürekli ifade etmiştir. Türkçenin bütün imkânlarından en üst düzeyde yararlanan Mehmet Akif, sözlüklerde yer almayan Türkçe birçok yeni kelime türetmiştir. Bu durum büyük ustanın gramer bilgisinin çok sağlam olduğunu gösteren bir kanıt niteliğindedir. Dilinde konuşma üslûbu da çokça yer almakta ve halk deyimlerini de sıkça kullandığı görülmektedir. Duygularını ve düşüncelerini canlı bir İstanbul Türkçesi ile yansıtmıştır. Dilde yeniliğe hiçbir zaman karşı çıkmamıştır. Batı kökenli kelimelerin Türkçeleştirilerek alınması ve kullanılması taraftarı olmuştur. Kullandığı cümle yapısı, dil bilgisi kurallarına olan aşinalığı büyük ustanın her zaman rahatlıkla okunmasına olanak sağlamıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 17 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 16 Mart 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 8 Sayı: 15 |
Siirt Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.