Supply-side economics was born in the 1970s as a reaction to Keynesian theory.
Applications of supply-side economics were put forward by the president of the USA, R.
Reagan and by the prime minister of England, M. Thatcher in the 1980s. Supply-side
economics receiving great interest especially in the USA became the fundamentals of the
president Reagan’s election programme. For these reason supply-side policies were also
called “Reaganomics” and “Thatcherism”. Basic principles of supply-side economics, which examine the elements affecting the
productivity capacity of the economy and whose main aim is to bring together growth and
lower inflation were formed by aiming to pull back the state behind the private sector.
Supply-side economics whose main policy tools are “tax rates” emphasized the effects of
tax cuts and incentives in increasing productivity and lowering inflation. Within this
scope “Laffer curve” showing the relationship between tax rates and tax revenues has
become very popular. Supply-side economists asserting that lowered tax cuts will increase
total tax revenue also assert that public sector expenditure should be reduced, money
supply be decreased and capital accumulation be provided by reducing intervention to the
market.
Although supply-side economics had been one of the most important economic
streams in the USA in the 1980s it lost its importance to a great extent after president
Reagan and underwent important criticisms.
Supply-side economics supply-side policies tax policies tax cuts Laffer curve
Arz Yanlı İktisat, Keynesyen Teori’ye bir tepki olarak 1970’li yıllarda doğmuştur. Arz Yanlı İktisat uygulamaları, 1980’lerde ABD Başkanı R. Reagan ve İngiltere Başbakanı M. Thatcher tarafından ön plana çıkartılmıştır. Özellikle ABD’de büyük ilgi gören Arz Yanlı İktisat, Başkan Reagan’ın seçim programına temel oluşturmuştur. Bu nedenle arz yanlı politikalara, “Reaganomics” ve “Thatcherism” adı da verilmiştir. Ekonominin verimlilik kapasitesi üzerinde etkili olan unsurları inceleyen ve temel amacı, hızlı büyüme ile düşük enflasyonu bir arada bulundurabilmek olan Arz Yanlı İktisat’ın temel ilkeleri, devletin özel sektör karşısında arka plana çekilmesi hedeflenerek oluşturulmuştur. Temel politika aracı “vergi oranları” olan Arz Yanlı İktisat, verimliliğin artması ve sonuçta enflasyonun önlenmesinde, vergi indirimi ve teşviklerinin etkisini vurgulamıştır. Bu kapsamda, vergi oranları ile vergi gelirleri arasındaki ilişkiyi gösteren “Laffer eğrisi”, oldukça popüler olmuştur. Vergi indirimleriyle daha çok toplam vergi geliri elde edileceğini ileri süren Arz Yanlı İktisatçılar, ayrıca kamu harcamalarının azaltılmasını, para arzının daraltılmasını ve piyasaya yönelik müdahalelerin azaltılarak özel kesimde sermaye birikiminin sağlanmasını ileri sürmüşlerdir. Arz Yanlı İktisat, 1980’li yıllar boyunca ABD’de en önemli iktisadi akımlardan biri olmasına rağmen, Reagan’ın başkanlık görevinden ayrılmasıyla birlikte önemini büyük ölçüde kaybetmiş ve önemli eleştirilere uğramıştır.
Arz Yanlı İktisat Arz Yanlı Politikalar Vergi Politikaları Vergi İndirimleri Laffer Eğrisi
Diğer ID | JA35DK95JZ |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2006 |
Gönderilme Tarihi | 1 Aralık 2006 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2006 Cilt: 6 Sayı: 12 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.