Destanlar, dil, arkeoloji, musiki, folklor ve benzeri kültür verileri gibi milletlerinhayatında bir taraftan günümüzden uzak geçmişe birer kültür köprüsü iken, diğertaraftan da Türk dünyasında Türk elleri itibariyle kültür köprüleridir. Destan türündenköprüleri meydana getiren malzeme ise, daha ziyade içerdikleri tepkileridir. Aynımilliyete mensup destanların akrabalıklarını belirleme yöntemlerinden birisi de, onlarıntiplerindeki ortaklıktır.Coğrafi alanı Altınordu, Uluğ Türkistan ve Sibirya Türkleri olan Edige Destanı,diğer Türk destanları ile olağanüstü tipler itibariyle aynilikler göstermektedir. Nogay,Kıpçak, Özbek gibi Türk halkları arasında varyantları ile birlikte bilinen Edige Destanıiçin Rüstem Sulti’nin “Edigey” adlı eseri incelemeye alınmış, karşılaştırmalarıyapılmış, daha ziyade periden doğma özelliği üzerinde durulmuştur.
While epics are culture bridges from our today to our far past in nations’ lives, as well as language, archeology, music, folklore and similar culture data, at the other side they are cultural bridges by Turkish lands in Turkish world. Material, which forms bridges such as epics, is mostly the reactions they include. One of the methods to determine the kinship of the epics, which belong to the same nation, is the commonness of their figures.
Edige Epic, whose geographical area is consisted of Golden Horde, Grand
Turkestan and Siberia Turks, shows similarities with the other Turkish epics by the
extraordinary figures it contains. For Edige Epic, which is known with its variations
among Turkish peoples such as Nogay, Kıpcak and Uzbek; Rustem Sulti’s work named
“Edigey” was analyzed, comparisons were made and rather, the speciality of being
born by a fairy was stressed.
Diğer ID | JA32HU52HP |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2003 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2003 Sayı: 13 |
Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.