Tanzimat Dönemi Türk edebiyatının öncü şahsiyetlerinden Abdülhak Hamit, birçok edebiyatçıyı etkilemiştir. Divan şiiri geleneğini hercümerç ettiğini bizzat kendisinin dile getirdiği Hamit, onu seven ve takip edenler tarafından Şair-i Azam olarak bilinir. Yaşadığı dönemde sanatı ile büyük bir yankı uyandıran Şair-i Azam, özel hayatıyla da dikkatleri üzerinde toplamıştır. 1922 yılında Viyana’da iken birden kendisini parasız bulan Hamit, sefaletini anlatan bir şiir kaleme alır. Süleyman Nazif’in Şair-i Azam’ı başlığını taşıyan bu şiir, gazetelerde yayınlanınca birçok edebiyatçı Hamit’in durumu ile ilgili yazı kaleme alır. Hayatı boyunca Hamit’e büyük bir saygı gösteren ve onun sanatına öykünen Faik Ali ise Şair-i Azam’a Mektup manzumesini kaleme alır. Bu manzum mektupta Faik Ali, Hamit’in her zaman ve her durumda büyük bir şair olduğunu anlatır. Devrin devlet adamlarının Şair-i Azam’ın düştüğü durumdan sorumlu olduklarını söyleyerek eleştirir. Şair-i Azam’a Mektup, Faik Ali’nin Hamit’e yönelik sevgisini dile getirdiği gibi Hamit’in bir dönem başından geçenleri yansıtır. Bu çalışmada henüz bütün yönleri ile incelenmemiş olan bu eseri konu, fikir, dil ve üslup çerçevesinde tahlil edilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Ocak 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 44 |
Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.