In some circumstances, legal order may have given the competence to conduct litigation to a third party. Competence to conduct litigation is divided into two and termed as “subject case competence” and “distanced case competence”, based upon if the competence belongs to the subject of substantial law or not. In “subject case competence”, the owner of the competence is identified according to the parties of the substantial law relation. Whereas in “distanced case competence”, which is also known as “representative action”, the competence to conduct litigation belongs to non-party persons of the substantial law relation. Representative action is divided into two which are termed as “legal representative action” and “voluntary representative action”. In legal representative action, competence to conduct litigation is provided to the relation which is irrelevant to the substantial law relation by the law. Despite that, in voluntary representative action, the competence to conduct litigation is not provided by the law, but instead it is provided by the subject of the substantial law relation. In Turkish law, both the matters of; identification of the party of the case when competence to conduct litigation is used by third parties, and lawfulness of the voluntary representative action, are controversial. In this study, at first a brief information about legal representative action will be given, and then voluntary representative action will be emphasized.
Law of civil procedure claimant/defendant substantive legitimation representative action authorisation for the pursuit of court proceedings
Bazı hallerde hukuk düzeni dava takip yetkisini maddi hukuk ilişkisinin dışında üçüncü bir kişiye vermiş olabilir. Dava takip yetkisi, bu yetkinin maddi hukuk süjesinin sahibine ait olup olmamasına göre bağımlı dava yetkisi ve bağımsız dava yetkisi olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Bağımlı dava yetkisinde, yetkinin sahibi maddi hukuk ilişkisinin taraflarına göre belirlenmektedir. Buna karşılık, dava yetkinliği olarak da bilinen bağımsız dava yetkinliğinde, dava takip yetkisi maddi hukuk ilişkisinin tarafı olmayan kimselere aittir. Dava yetkinliği kendi içinde kanundan doğan dava yetkinliği ve iradi dava yetkinliği olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Kanundan doğan dava yetkinliğinde dava takip yetkisi maddi hukuk ilişkisine yabancı olan hukuki ilişkiye kanun tarafından tanınmıştır. Buna karşılık, iradi dava yetkinliğinde, dava takip yetkisi kanun tarafından değil, maddi hukuk ilişkisinin süjesi tarafından verilmektedir. Türk hukukunda gerek dava takip yetkisinin üçüncü kişiler tarafından kullanılması durumunda davanın tarafının kim olduğu, gerekse iradi dava yetkinliğinin caiz olup olmadığı tartışmalıdır. Çalışmada önce kanuni dava yetkinliği hakkında kısaca bilgi verilecek, daha sonra iradi dava yetkinliği üzerinde durulacaktır.
Medeni usul hukuku taraf sıfat dava yetkinliği dava takip yetkisi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ekim 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 36 |